İnsanın aklına layık olmasıdır en büyük ideali. Masalı gerçekleştirmek, düşünceyi maddeleştirmek, günlük yaşayışı tarih yapmak…
İnsanı bekleyen büyük işler bunlardır işte.
Değil mi ki yaşam bir yerde ölümle -yani yoklukla- sonuçlanıyor, öyleyse nedir bu didinip durma, bu yedim-içtim, aldım-verdim, benim-senin kavgasının anlamı?