Eski devirlerin en kıymetli parası olan bir Osmanlı altını, toplam iki dirhem ve bir çekirdek ağırlığa sahiptir. Bu durumda süslenmiş kişilere, iki dirhem bir çekirdek yakıştırmasında bulunanlar, mecaz yoluyla onlara altın demiş olurlar ki bence pek zarif bir nüktedir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Ruhumdan her geçeni dudaklarımın arasına yollasam ruhuma ne kalır?
Sayfa 146 - Onur ZorluKitabı okudu
" Biri karanlık, biri aydınlık. Biri hep orada, birinin belli saatleri var. Ve biri olmadan biri asla görünemiyor. Ay geceye muhtaç, eğer gece olmazsa kimse onun varlığından bile haberdar olamaz. Ama gece yüce, kutsal ve büyük. Gece, ay olmasa bile herkes tarafından fark ediliyor ama buna rağmen gece, ayın kendisinde olmasına, karanlığı bölmesine izin veriyor. Çünkü gece aya aşık, insanlar da böyle, kendilerine muhtaç olan insanlara aşık oluyorlar. Gecenin sadece karanlığa ihtiyacı var, ay ışığına değil.. Ama ay öyle değil, ay geceye muhtaç, gece ise ona aşık.. "
Sayfa 148 - indigo kitapKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Duaya Dair
Tanrı sizin sözcüklerinize kulak vermez, dudaklarınızdan dökülen sözcükler O'nun kendisinin dile getirdikleri değilse eğer.
Sayfa 77 - koridorKitabı okudu
Suç ve Cezaya Dair
Vicdan denen şey gece oldu mu çağırılmadan gelir, insanlar uyanıp da kendilerine bir baksın diye.
Sayfa 52 - koridorKitabı okudu
Çalışmaya Dair
Ama bedbinlik içindeyken doğduğunuz güne lanet eder, bedeninizi çalıştırmanın alnınıza yazılmış bir bela olduğunu düşünürseniz, akan alın terinizden başka hiçbir şeyin bu yazgıyı silemeyeceğini de söylemek isterim size.
Sayfa 35 - koridorKitabı okudu
Gitmeye hazırım, hevesimin tüm yelkenlerini fora ettim, rüzgarı bekliyorum.
Sayfa 13Kitabı okudu
"Tıp tarihinde kişinin kendisini yumurta sanan bir öyküsü vardır. Bu düşüncenin ne zaman belirtildiğini kimse tam olarak bilmiyordu ama adam 'kendini döker ve sarısını ortalığa akıtır' korkusuyla her hangi bir yerde oturmayı reddediyordu. Doktorların bir çok ilacı adamın korkusunu yenmeye yetmedi.
Bir gün bir doktor çıktı ve adama 'yanında hep bir dilim kızarmış ekmek taşıması gerektiğini böylece dökülmekten kurtulacağını' söyledi.
Nedir bu öykünün anlamı? Bir yanılsama içinde yaşanmasına karşın (aşık olmak, insanın kendini yumurta sanması), bu durumun tamamlayıcı öğesi bulunursa, o zaman her şey yolunda gidebilir. Yanılsamalar kötü bir şey değildir sadece yanılsamalar kontrol altında tutulmalıdır. Fakat yanılsamaları kontrol altında tutacak bir çevre gerekir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Aşk kapıyı çaldığında, doğar doğmaz anne babalarımızın bize verdiği, pasaportlar ve kimliklerle resmileşen isimlerimizle bulur bizi.
Sayfa 112Kitabı okudu
" Bana söylemediğin bir şey varsa," diye sorar aşık,
" Tek başına düşündüğün şeyler varsa, o zaman yüreğinde ne arıyorum ben?"
-Düşüncenin aldatmacası, özel olmasından kaynaklanır -
Sayfa 47Kitabı okudu
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Kahpe yalana.
Hasretinden prangalar eskittim.
Bir ben uyumadım..
Sayfa 88Kitabı okudu
Bir cisim hareket ettiğinde veya bir kuvvet etkidiğinde bu, uzay ve zamanda bükülme etkisi yaratır; bunun karşılığında uzayzamanın yapısı da cisimlerin hareket biçimlerini ve kuvvetlerin etkime biçimlerini etkiler.
Uzay ve zaman evrende olan her şeyi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda her şeyden etkilenir de.
Sayfa 52 - Uzay ve zamanKitabı yarım bıraktı
" Ölene kadar 18 yaşında kalmak için 18 yaşında ölmekten başka yol yoktur"
Sayfa 135Kitabı okudu
" Genç ve deha sahibi olmak, sırtında kanat taşımakla aynı şeydir."
Sayfa 83Kitabı okudu
... " Şuurunu kaybetmek üzere olan insanların hayalinden geçen çılgınca güzel şeyler, gerçek dünyanın hiçbir yerinde var olamaz."
Sayfa 71Kitabı okudu
"Fraktal yapıların inceliği ve görkemliği... Damdaki kiremitlerin birbirini sırasıyla örtmesi gibi, doğanın üstün bir uyum içinde gerçekleştirdiği, insanın akıl edemeyeceği bir mimariye göre kurulan karmaşık ve girift bir yapı."
Sayfa 99Kitabı yarım bıraktı
" Hayatımızı yaşayarak, ölümü besliyoruz."
Sayfa 349Kitabı okudu
... ve dosdoğru gözlerimin içine bakıyor. Tıpkı dibi görünen bir pınarda kayıp gidiveren küçücük bir balığın pırıltısını yakalamaya çalışıyormuş gibi.
Sayfa 11Kitabı okudu
Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı istikbalin şüpheli vaatlerine değil, teminatına ve senedine ihtiyacım var. Halbuki o vaat bile etmiyor ve kendisine beni nasıl karşılayacağını sorduğum vakit, korkunç bir dilsizlikle susuyor.
Sayfa 45Kitabı okudu
İçimde hep ne olduklarını bilmediğim gizli ve meçhul ümitlere sarılmıştım; bu meçhul ümitler beni aldatırsa mahfolacaktım.
Sayfa 47Kitabı okudu
"Asıl olan, kendi bilincimiz dışında elde ettiğimiz görünüş değil, aksine bir emek sonucu elde ettiğimizdir."
Sayfa 91Kitabı okudu
Ve zehir-zıkkım cigaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık..
Sayfa 33Kitabı okudu
Başkaları hakkında düşündüklerin neyse sen de osun.
Sayfa 70Kitabı yarım bıraktı
Ve seni düşünürüm
..
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Hani kurşun sıksan geçmez geceden,
Kaç yol ağlamaklı olmuşum geceleri..
Sayfa 29Kitabı okudu
Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Bir sevdadır böyle yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala
Zindanda bile,
Asla yalnız kalmamak.
Sayfa 20Kitabı okudu
Asfalttan yürüsün Aralık,
Sevmem, netameli aydır.
Kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
Kalbim, bu zulümlü sevda,
Kar altındadır.
Sayfa 17Kitabı okudu
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Can paramparça..
Sayfa 13Kitabı okudu