Bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunuyorum elhamdülillah.
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan birisi.
Kitap 19 kişinin hidayet öyküsünden bahsediyor.
Bu 19 kişinin kimi, misyoner, kimi hippi, gazeteci, öğrenci papaz, Budist ve rahip...
Bazıları İslâmın açığını bulmak için Kur'an okurken hidayete eriyor, kimi müslüman yaşantısını görerek araştırıyor ve hidayete eriyor. Fıtrat gereği ne olursa olsun kalpler mutmain oluyor ve sonuç Müslümanlık elhamdülillah.
Bu hidayet öykülerinde İslâm'dan önceki yaşantılar, İslâm'dan sonraki yaşantılar ve öncesinde İslâm hakkındaki görüşler ele alınmış.
Kitabı okurken hep bir yerlerde kendime kızdım, kendimi eleştirdim. İslâm'ın içinde doğmamıza rağmen sonradan müslüman olanlar kadar bu dini yaşamadığımızı, taklidi bir imân yaşadığımızı fark ettim.
Bir kez daha anladım ki, bizler "Gül bahçesinde doğmuşuz"
Bundan kaynaklı olacak ki içinde bulunduğumuz dinin ciddiyetinin ve güzelliğinin farkında değiliz.
Ve diyorum ki; "Batıya Bakmaktan Boynumuz Ağrıdı."
Kitaptan bir alıntı ile bitirmek istiyorum;
"Müslüman bir ailede doğanlar İslâm'ı iyi biliyorlar, ama yaşamıyorlar. Sonradan İslam'a girenler ise İslam'ı pek fazla bilmiyorlar; fakat İslam'ı yaşamak için büyük çaba sarf ediyorlar. Müslüman olarak ilim ve tavayı bir araya getirebilirsek sanırım halimiz şu anki durumunuzdan çok daha iyi olacak." (s.133)
Selam ve duâ ile ⠀ོ⠀ོ⠀ོ