İnsan, bir an önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse, yıldız doğurtmazsa, karanlığında yok olacaktır. - Friedrich Wilhelm Nietzsche
Ruhun derisi. - Nasıl ki kemikler, et parçaları, iç organlar ve damarlar, görüntüyü insan için katlanılabilir kılan bir deriyle örtülüyseler, ruhun heyecanları ve tutkuları da kibirle örtülüdür: kibir ruhun derisidir.
Bu filozofun kelimeleri telafuzunda mı yoksa eserlerinde anlattığı derin konulara mı aşık olmuş olabilirim? Bilmiyorum fakat tek bir şey biliyorum. Bu insanın gerçek anlamda bir çaba, bir iç çekiş, bir yok olmuş canlının ruhunu taşadığını biliyorum. Bunlar boş laflar değil arkadaşlar. Neden kitap yazdığı ise; Kendi dışında bu fikirlere, bu varoluşun anlam ve önemini içeren düşünceler bir ışık olarak eserlerinde parlamasaydı. İnsanın içini (kendim için olarak düşüncelerimin) bir dayanak ve çıkışı olmayacaktı. Onun gösterdikleri insana gerçek anlamda farklı bir perspektif katıyor ve artık eskisi gibi olaylara, hayata, umutlara bakamıyorsunuz. Bunun getirdiği acıyı ve hazzı ise yaşarken vicdanınız sızlıyor. Nasıl olurda bu kadar zamandır kendimi bu veya şu yönde ilerletmişim diyorsunuz. Yolların darlığını ancak o zaman anlıyorsunuz. Ufkunuz dikleşiyor, kaygılarınız artıyor, amaçlarınız değişiyor ve ancak siz bunlar olurken ancak bakakalıyorsunuz. Ben Nietzsche ye değil onun düşüncelerini ve görüşlerini bulmuşum. Onun istenç ve üstinsan kavramının farkına varmışım veya bu yönde farkındalığım artmış. Tekrardan huzurlar içinde uyu BÜYÜK DÜŞÜNÜR NİETZSCHE..