Biz zannediyoruz ki hayat belli bir düzen içinde yaşanır; giriş, gelişme, sonuç...
Oysa bunlar sadece senaryolarda, romanlarda olur.
Hayat, dağınık bir düzen içinde ilerler.
Hatta kimi yaşanmışlıklar, uçları bağlanmadan öylece açıkta kalır.
Oysa başlarken zihnimizde son derece düzenli bir kurgu vardır.
Herşey tıpkı filmlerde olduğu gibi yerli yerine oturacak, ayrıntılar bile bütünü tamamlayan bir anlamlılıkla yerlerini bulacaktır.
BÖYLE OLMAZ...
Hayatın tek müdahil unsuru, hatta kendi hayatımızın yegâne efendisi biz değilizdir, ters rüzgarlarda alabora oluruz.
Ama yine de tüm yaşanmışlıkların organik bir yanı vardır; tüm bu ters yüz olmalara rağmen kendimizi onarırız