"Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey, şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?"
"Her an ölümle burun buruna gelebilirim ama yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmem gerekmez. Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım, bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği..."
"Nasıl ki insanlığın ilk dönemlerinde üretimlerinin niteliğinden ötürü taş devri, tunç devri gibi isimler verilmişse bizim dönemimize de tağşiş, tahrif, sahtecilik devri adı verilecektir."
"Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var." dedi. "Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün. Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı bazı konularda farklı davranır mıydın?"