“Sonra da yüreğimin herhalde sert bir kabuğu olduğunu ve pek az kişinin o kabuğu delebildiğini ve belki de bunun için bir türlü doğru dürüst sevmeyi beceremediğimi de ekledim.”
“Ben ellerin birbirine temasıyla her şeyi anlarım. Bunun mantıkla filan ilgisi yok, hissederim, hepsi bu. Örneğin, senin yanındayken, şimdi olduğu gibi, hiçbir şeyden korkmam. Başıma kötü ya da can sıkıcı şey gelemez.”
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış.
“Derler ya, insan asla doymak bilmez diye, yüzünü verseniz ille de astarını ister diye. Bu sözler insanı kınama amacıyla söylenir. Oysa bu insan soyunun en büyük yeteneklerinden biri, onu elindekiyle yetinen hayvanlardan üstün kılan bir yetenektir bu."