Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ezgi

Yüce Lord'u değil, Prythian tarihindeki en güçlü erkeği de değil... Sadece... onu istiyordum. Hücreme müzik yollayan, kimse cesaret edemezken Amarantha'nın taht salonunda yerdeki bıçağı kapıp benim için savaşan ve o günden sonra ufalanıp yok olmamı engellemek için her gün benim için savaşmaya devam eden o adamı istiyordum.
Sayfa 443Kitabı okudu
Reklam
Niyetin Saflığı
Bir kişinin niyetinin saflığı, niyetinin kaynağını olduğu gibi kabul etmekten ve onu dürüstlükle yaşamaktan geçer. Çocuklarda bunu açık seçik görürsün. Açım diyorsa, açtır. Ama biri aç olmadığı haldr açım diyerek senden para almaya çalışıyorsa orada saflık yoktur. Açsam açım diyebilmek, yalnızsam yalnızım diyebilmek ama bunu başkasının ekmeğine ya da ilişkilerine saygılı olarak yapmak. Yani "biz" ilişkilerine saygılı olmak. Ayrıca inancın olmadığı halde inanıyor gibi konuşup davranarak, inanç ve değerlerinin kaynağı olan aşkınlığı açlığını ya da yalnızlığını gidermek işin araç olarak kullanırsan, niyetin saflığı ortadan kalkar.
Değer
"Sen sıradan bir vatandaş, bir yayasın; senin gücün yok. Eğer burada mevki makam sahibi güçlü insanlar yaşıyor ve yürüyor olsaydı, gayet geniş kaldırımlar yapardık. Sen güçsüzsün, yaya güçsüzdür." Unutamadığım çocukluk anılarımdan biridir; yıllarca çamur deryası olup hiç el atılmayan yollar bir devlet büyüğü ziyaret edeceği zaman hemen asfaltlanırdı. Özet şu; biz insana insan olduğu için değil, gücü kadar değer veriyoruz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öyle olsa da, söylenecek bir şey daha var; varsayalım biz tüm o şeyleri sadece hayal ettik ya da uydurduk - ağaçlar, otlar, güneş, ay, yıldızlar ve Aslan. Say ki öyle yaptık. Bu durumda söyleyebileceğim tek şey, uydurulmuş şeylerin gerçek şeylerden daha önemli olduğudur.
Annabel’in ihtiyaç duyduğu şey yeteneğini ve enerjisini kullanmanın bir yoluydu. Çok iş yapıyordu ama hiç kimse çabaları karşılığında ona teşekkür etmiyordu ve işinin büyük bölümünü bir Üçüncü Yapım halletse Baleenler değişikliğin farkına bile varmazlardı. Yıllar yılı büyük bir özenle ve beceriyle pişirilen yemekler; bütün o süpürmeler, bılaşık yıkamalar ve çömlekçilikler… Ve ona teşekkür eden tek bir kişi bile yoktu.
Reklam
“Petrolün Ölümü mü?” “Evet. Akaryakıtın viskiden daha pahalı hale geldiği ve çoğu kimsenin evinde oturduğu bir dönem. Petrolün Ölümü işte oydu. Yirmi birinci yüzyıl denilen bir zamanda gerçekleşti. Ardından Enerji Savaşları çıktı. Derken Solange üretildi. O Dokuzuncu Yapımların ilkiydi ve insanlığa sahip olmak istediklerini vermesi için benim aksime yoğun bir şekilde programlanmıştı. Nükleer pili Solange icat etti. Kontrollü füzyon; güvenli, temiz ve sınırsız. Onunla kendi vücuduna enerji vermeyi öğrendi ve ondan sonra geri kalanlarımız nükleer güçle çalışacak şekilde üretildik. Bir pil bana dokuz mavi boyunca yeter.”
Okulda okumayı öğrenirken hepimiz de günün birinde kitaplar yazacağımızı ve birilerinin onları okuyacağını sanmıştık. Artık buna başlamak için çok fazla beklediğimi biliyorum ama yine de fikrimi değiştirmeyeceğim.
“Biliyorsun,” dedi Mary Lo?, “bize robotların insanlara hizmet etmek için üretildikleri öğretilir. Ama ‘hizmet’ kelimesini söylediklerinde kulağa ‘kontrol’ gibi gelir. Babam –Simon– bana ‘politikacı ağzı’ derdi.” “Politikacı ağzı mı?” “Yalan söylemenin özel bir yöntemi,” dedi Mary Lo?.
Kibrin ya da paranın çok olduğu yerde, İnsanlar kendi arzularını bilgelik zannederler..
Öğrendiğim bir şey varsa o da bu kadar zenginliğin bir zaman sonra anlamsızlaşıyor olduğuydu. Boştu. Dünyadaki tüm altına sahip de olsanız gerçekten değeri olan şeylerden geri kalabiliyordunuz.
Reklam
İçinden çıkmanıza müsaade yokken kafesinizin som altın olması neye yarardı?
Göğsümü açtım, ölür ölmez beni kardeşimin yanına göndermeleri için bütün Tanrılara yalvardım. Sonra gözlerimi kapayıp dişlerimi sıktım ve hançeri kalbime sokmaya hazırlandım. Fakat o an kısrağım Hwin, insan gibi konuştu: ‘Ey sahibem’ dedi, ‘Asla canınıza kıymayın. Çünkü yaşarsanız şansınız açılabilir. Oysa bütün ölüler birbirine benzer.’
“Ey oğlum, boş sorularla aklını oyalama. Şairin dediği gibi, ‘İşine sıkı yapışmak zenginliğin kaynağıdır, kendilerini ilgilendirmeyen sorular soranlar aptallardır ve gemileriyle sefalet kayalıklarına çarparlar’”
Korkunç bir insanım ve kendimi, kimsenin hayatına dahil olmazsam her şeyin daha iyi olacağına inandırdım. Eğer uzak kalırsam hiçbiri benim tarafımdan incinmeyecekti ve ben de istediğimi yapabilecektim.
Sayfa 198Kitabı okudu
"Bir insanın iç yaşamı engin ve çeşitlik gösteren bir âlemdir. Kendini renk, biçim ve tasarımın uyarıcı düzenlemeleriyle meşgul etmez.”
"Yaşam ve ölüm bu evrende birdir. Somut dünyaya gelir ve buradan gideriz, daha iyi bir şeye dönüşürüz. O çocuk perişandı. Sen gitmesine izin verdin. " Evet, Rin bu gerçeği içten içe biliyordu, evrende önemsiz olduklarının, topraktan gelip toprağa ve küle döndüklerinin farkındaydı.
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
Inga balığı
"Bu kıyı bölgesine özel bir yemek. " dedi Nezha. "Biz ınga balığı diyoruz. " "Neden?" diye sordu Rin ağzı doluyken. Nezha balığı çubuklarıyla tutup çevirdi ve kılçığını ayırdı. "Bağrışı yüzünden. Suda çırpınıp kurdeşen döken bebek gibi ağlıyor. Bazen aşçılar sırf eğlencesine onları haşlıyor. Mutfakta seslerini duymadın mı?" Rin'in midesi altüst oldu. "Gemide bebek var sanmıştım" "Çok komik değiller mi?" Nezha bir dilimini Rin'in kasesine koydu. "Dene. Babam çok seviyor."
Sayfa 108Kitabı okudu
"İhtiyacın olan şey disiplin. " Vaisra Rin'in başını daha da yukarı kaldırdı. "Odaklanman gerek. Zihnini güçlendirmen. Çığlıkları duyduğunu biliyorum. Bununla yaşamayı öğren. Altan öğrenmişti. "
"Ey Ademoğulları, size iyilik yapacak şeylere karşı nasıl da kendinizi kapatıyorsunuz."
Güç
"Sen bir aptalsın, Iadon" diye tısladı. "Ben biliyorum, asillerin biliyor ve dünya da biliyor. büyük bir ülkeyi aldın ve açgözlü ayaklarının altında ezdin. insanları köleleştirdin ve Arelon'un onurunu lekeledin. Ve tüm bunlara rağmen, ülken daha da fakirleşmeye devam ediyor. Hatta kral olan sen bile o kadar fukarasın ki, sadece Teod'dan gelen bir sadaka sayesinde tacını elinde tutabiliyorsun."
Sayfa 369 - SareneKitabı okudu
Belki de gerçekten yalnız olan kimseleri böyle tanıyabilirdiniz... Onlar yağmurlu günlerde daima yapılacak hoş bir şey bulabilirlerdi. Onları her zaman arayabilirdiniz. Çünkü hep evde olurlardı. Gerçekten hep yapayalnız ve evdeydiler.
Böyle şeyleri sevdiğiniz için utanmayın. Balkabaklı latte nefreti, toksik erkekliğin, hayattaki en basit şeyleri bile nasıl mahvettiğinin en iyi örneklerinden biri. Eğer kadınların büyük çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyorsa toplum otomatik olarak bu şeyle dalga geçmeye başlıyor. Aşk romanları gibi mesela. Kadınlar seviyorsa saçma olmalı, değil mi?”
Sayfa 59 - Mack<3Kitabı okudu
Reklam
Erkekler geri zekalıdır.Kadınların esrarengiz olmasından yıkanıp durur, ne istediklerini hiç anlamayız.İlişkilerimizi mahvederiz çünkü kendimizi, kadınları çözmenin çok zor olduğuna ikna ederiz.Ama asıl sorun bizde.Bir şeyler hissetmememiz, ağlamamamız, kendimizi ifade etmememiz gerektiğini düşünüyoruz.İlişkilerde duygusal yükün tamamını kadınlara yüklüyor, onlar bize sırtlarını dönünce de ne olup bittiğini anlamıyoruz.'
Sayfa 39 - MalcomKitabı okudu
"Vhalla sen de biliyorsun ki hoş bir kızsın. dikkat çekmek için alışılmadık bir tercih yapmana gerek yok. İyi adamlar seni fark etmesini isteyeceğin erkekler bütün bunlar olmadan da seni fark edecektir. Eminim iyi adamlar seni zaten farketmiştir."
Sayfa 221 - Prens BaldairKitabı okudu