Duygularımı çok mu yoğun yaşıyordum? yoksa hassas noktalarımı mı yansıtıyordu bu kitap? Zihninde canlandırdığım Sohrab Hasan, Emir kimdi? yaşamış olduğum hayatla bi alakası var mıydı, intihardan sonraki bakışı nasıl tanımlayabiliyordum? Henüz bunlar ve kafamda dönen birçok soruya cevap verebilmiş değilim. Kitabın her bölümü film şeridi gibi gözümün önünden geçerken şuna karar verdim; kitabı değerlendirmeyeceğim, yüceltmeyeceğim söyleyeceğim tek şey bu kitabı okuyun! Çünkü ben duygularımı tam anlamıyla yansıtacak cümleleri kuracak düzeyde olduğumu düşünmüyorum.
Dismorfobi çağımızın büyük sorunu oldu. En büyük etkenin “tiktok” özellikle mükemmellik algısı yaratıp gerçeklikten uzak olan “instagram” olduğunu düşünüyorum
Ben oturup evlenmeyi bekleyen kızları yeniden doğuşu bekleyenler olarak tanımlıyorum. Dünyaya geldiğimizde Başkasının kurduğu hayata dahil oluyoruz fakat bunu biz seçmiyoruz. Diğer taraftan evleneceğimiz kişiyi bilinçli bir şekilde bekliyoruz. Boyun eğişimizin getirdiği kısıtlı seçeneklerimiz olur seçersin artık ne çıkarsa şansına! Duruma göre Ya kaderimin sınavı dersin Ya da dualarımın hayırlı vesilesi…
Aslında başkasının düzenine alışmayı mecburiyet olarak adlandırmak kendimizi kandırmanın ötesine geçmez. Unutmayın bu dünyaya belki bir defa gelmiyoruz lakin hatrımızda kalacak bir tane hayatımız var, kendi değerlerimizin farkına varıp bilinçli bir şekilde ilerlemek en makulü🌸