Yağmur yağıyor Ömür hanım...
gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...
Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum.
Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
Hüznün bütün koşulları hazır.
Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan.
Kalbimin üstünde binlerce
bıçak ağzı...
ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir
engebeler atlası.
Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür
hanım?