Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Betül Yaman

Sabitlenmiş gönderi
"Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır."
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Elime birkaç kitap alıp tam kasaya giderken birden gözüme bir kitap takıldı. "Aaaa Fatih abi dökmüş içini yeni bir kitaba" dedim ve hiç düşünmeden, incelemeden alıverdim. Her kitabında "Ey kâri! Yine dökmek istedim sana içimi" diye başladığı için ara ara derdini anlatan bir abi gibi benim için. Bu defa içindekilerin romanlaşmasını bekleyememiş ve öykü olarak yazıvermiş. Sevmeyi, beklemeyi anlatmış bu kez. Gün içerisinde oturup tek seferde okunacak çok hoş, yüreğe dokunan bir öykü. Tavsiye edebilirim.
Meczup
MeczupFatih Duman · Nesil Yayınları · 202415 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Meczup
MeczupFatih Duman
9.2/10 · 15 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ömer ve Fadime'si
"Amca." diye seslendim. "Buyur." dedi. "Bir fotoğrafınızı çeksem?" Güldü.
Meczup Ecevit
"Ecevit," dedim, "kim o? Gerçekten Ecevit mi adı?" "Bizim buraların meczubudur o." "Ben dedim işte abi bak, köyün delisiymiş" diye atladı birden Selim kimsenin bilmediği bir şeyi bilmiş bir edayla. "Deli değil." dedi Ömer amca kaşlarını çatarak "meczup" diye de üstüne bastırarak söyledi. "Meczupla deli aynı değil. Hoş ikisi de aklını yitirmiştir denir ama aklını terk edenlere deli denir de gönlünü bulanlara meczup. Aşıklara deli diyenin aklı yoktur." ... Yalınayak yürüye yürüye takip etmiş alayı. Çangal köyünün yol ayrımına gelene kadar gitmiş. Gelin alayı gözden kaybolup da giderken de bir söz vermiş kendine ve içinde sakladığı sevdasına "Söz" demiş, "seni bekleyeceğim." İşte o gün mecnun olup aklını yitirmiş Ecevit. Aklını sevdasına terk etmiş. Günlerce kimse görmemiş Ecevit'i. Aramışlar da bulamamışlar. Günler sonra gelin alayını en son gördüğü o yerde yani Çangal köyünün yol ayrımında öylece beklerken bulmuşlar." ... Bir tek ben değil, Selim de öylece donmuş gibi duruyordu. Hatta gözleri dolmuştu, şaşırdım. "Yani bizim onu gördüğümüz o yer, gelin alayını gördüğü ve yol ayrımı mı?" "Doğru." dedi Ömer amca. "Tam orası." "Yani orada hâlâ Ayşe'yi mi bekliyor?" diye sordum. "Bekliyor," dedi, "tam yirmi dört senedir hâlâ o yol ayrımında Ayşe'yi bekliyor."
Reklam
Dede...
Gecenin hangi vakti olursa olsun uyanıp da odamdan çıktığımda derinden gelen bir fısıltı duyar, sanki bir maceranın peşine düşer, bir iz sürer gibi o sesin geldiği yere doğru ağır ağır ve sessizce giderdim. O ses beni her seferinde dedeme götürürdü. Odasında yere serdiği bir seccadenin üzerinde ya namaz kılıyor olurdu ya da dizlerini kırmış oturur hâlde bulurdum onu. Gözlerini kapamış ve ellerini açıp dua ederdi
Meczup Ecevit
... "Ecevit mi?" dedim şaşkınlıkla. İlk defa ismi Ecevit olan biriyle karşılaşıyordum. "He ya Ecevit." dedi. "Peki sen burada niye böyle duruyorsun Ecevit?" diye sordum. "Durmuyorum ki," dedi, "bekliyorum." Durmak ve beklemek aynı şey değildi. Doğru söylüyordu. "Peki neyi bekliyorsun?" dedim. "Onu." dedi. "O kim?" dedim. "Söylemem." dedi ve söylemedi gerçekten.
Yolun iki yanında yemyeşil tarlalar, ara ara da küçük köyler vardı. İşte Anadolu'nun bu tarafı güzeldi. Gece geceye benziyor, gündüz gündüze benziyordu. Kimsenin acelesi yok; karmaşa, gürültü, kalabalık hiçbiri buralara uğramıyordu. Radyoyu açtım. Şöyle güzel bir şeyler dinlemek zorunda hissettim kendimi. Dinlenmek için güzel bir şeyler dinlemeye ihtiyacım vardı. Çünkü dinlemenin de dinlenmek olduğunu çok eskiden beri biliyordum ben.
Hayatında bir tek fotoğrafı olsun diye bu sihirli kutunun karşısına geçmişler ve vakti dondurup zamana meydan okumuşlar bir şekilde. Ben hâlen daha öyle olduğuna inanıyorum fotoğrafların. Zamanı durduran bir şey gibi. Ve çok seviyorum hâlâ cüzdanının içinde sevdiklerinin fotoğraflarını taşıyanları. ... Her fotoğrafın bir hikâyesi var bence yani. Olmalı, olmak zorunda.
Dünyanın yarısını fetheden birisi gerçek bir fatihtir. Ancak tarih dünyanın tamamına hükümran olma hülyası ile elindekini de kaybeden çok fatihler görmüştür.
Reklam
%15 (28/184)
Muhtelif 1
Muhtelif 1Altay Cem Meriç
8.8/10 · 454 okunma
GAZZE...
Hem Ermeni mahallesinden başka Van'ın bütün Müslümanlarının haneleri tahrip edilmiş gördüm. ... Hem insan nasıl cismiyle, hanesiyle alâkadardır; öyle de kasabasıyla, memleketiyle belki dünyasıyla alâkadar olduğunu kendim de gördüm. Çünkü ben vücudum itibarıyla ihtiyarlık rikkatinden iki gözümle ağlarken, medresemin yalnız ihtiyarlığı değil belki vefatından dolayı on gözle ağlamak istiyordum. Ve o şirin vatanımın yarı ölmesiyle yüz gözle ağlamaya ihtiyacım vardı.
184 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitap bitti ardından derin bir iç çekiş geldi ve ağızdan bir cümle döküldü: "İnsan olmak zor!" Her bir insan bir alem. Alemler içinde alemler... Anladım ki insanı asla tam olarak anlayamayacağız. Büyüyeceğiz, göreceğiz, hissedeceğiz, kavrayacağız. Bazen içimiz gökler kadar geniş bazen de bir küçük çukur kadar dar ve karanlık olacak. Bazen anlamlandıramadığımız hislerimizi, duygularımızı geçmişimizle, bizden öncekilerle anlamlandıracağız. Kızacak belki üzülecek ama ilerlemek için barışacak ve kendi yolumuzu çizeceğiz. Hepsi "insan olmanın" bir gereği. İnsan nasıl tanımlanır ben bilmem, sen bilmezsin, o bilmez. Yapmaya çalıştığımız tanımlar beyhude bir uğraştan başkası değil. İnsanın tanımını ancak insanı yaratan, yoktan var eden yapabilir: "Eşrefi mahlukat" (Andolsun ki biz, insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Karada ve denizde taşıtlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onları rızıklandırdık. Onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık. İSRA,70.) Çok çarpıcı ve muhtevasıyla ağır bir kitaptı. Psikolojik manada hazır hissedildiğinde ve sakin bir dönemde okunmasını tavsiye ederim.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan
8.7/10 · 23bin okunma
Her şeyin mantık ve irade gücü ile çözümlenebileceğine inanmak bir yanılgıdır. Bu, araçlardan yalnızca biridir ve tek başına kullanıldığında insanı zorlar. Mantık ve irade içimizden gelen istekle bütünleştiğinde anlam kazanır.
376 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.