Una'dan sonra toparlanamadı. Bir erkeğin gerçek bir erkeğin üzüntüden çökmeye hakkı olmadığını söyledi bana. Zamanla geçeceğine inanmam gerektiğini söyledi defalarca. O kadar sık söylüyordu ki, yenildiğini anladım.
-Bir adamın en son vazgeçeceği kötü alışkanlık öğüt vermektir.
+Ben öğüt istemiyorum.
-Kimse öğüt istemez. Öğüdü veren armağan eder. Rol yap Adam.
+Ne rolü?
- Yaşıyormuşsun rolü yap, sahnede olduğunu farzet. Bir süre sonra, uzun bir süre sonra doğru olacaktır.
+Niye yapayım ki?
Samuel ikizlere bakıyordu. - Sen ne yaparsan yap, istersen hiçbir şey yapma, gene de bir şeyler aktaracaksın. Kendini nadasa bıraksan bile zararlı otlar, dikenli çalılar yetişecek. Bir şeyler yetişecek.
Sonra Cathy geldi. İçinden bir ışık çıkıyordu sanki. Her şeyin rengi değişti. Dünya açılıp genişledi. Güne uyanmak güzel bir şey oldu. Hiçbir şeyin sınırı kalmadı. Dünyanın insanları iyiydi, güzeldi ve ben artık korkmuyordum.