Fatma Akyüz

Zaman biriktirebilen yabancılar tanımayı düşlerdim gençken. İmgesel de değil. Gerçekten zamanı biriktirebilen, gerektiğinde de biriken zamanı çıkarıp yerinde kullanan yabancılar. Boşlukta zerre kadar bir gezegende kendisine sanat, tanrı, bilim ve siyaset yarattığını sanan ilkel bir canlının içler acısı komedisinin tezahür ettiği zamanlar.
Sayfa 121 - Can Sanat Yayınları, 4. BasımKitabı okudu
Reklam
Ben çok tanrılı dine geçtim çünkü sevdiğim çok arkadaşım var.
Sayfa 97 - Can Sanat Yayınları, 4. BasımKitabı okudu
Birçok insana aynı gözle bakılıyor. Şairse o kişi, her şeyi şiirdir gibi. Olağan bireyin yapabileceklerini yapamaz, yapmamalı algısı. Asıl ötekileştiren tasnifi kendileri uygulamaya koyuyor ister istemez. Beklentiler ritüele dönüşüyor. Şaire taç takılıyor, kaftan giydiriliyor, eline sihirli bir asa veriliyor. Herkes eğlenmeye giderken şair odasına gönderiliyor şiir yazsın diye. Cezalandırılmış gibi. “Bizim sana şiir yazasın diye ihtiyacımız var,” yaklaşımı hüzünlendirici olduğu kadar da tehlikeli; bu rolü benimseyen şairler ötekileşiyor, tanrı rolünü üstleniyor ve hayattan uzaklaşıp Kafdağı’na yerleşiyorlar. Siz dileseniz de artık ayakları yere basmıyor, yerçekimini aşağılık bir şey sanmaya başlıyorlar.
Sayfa 57 - Can Sanat Yayınları, 4. BasımKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Edebiyatçıların saplantısı gece 12.00’den sabahın öttüğü saatlere uzanan yelpazede renk olmak bence; verimi orada bulduklarına inanıyorlar. Ne edebiyat ne de şair/yazar mühim; mesele uykusuzluğa bahane bulmak. Hasta insanlarız çoğuna göre; biz de kılıf ayarlıyoruz buna. Yoksa düşüncenin de dinlenmeye ihtiyacı var.
Sayfa 54 - 55, Can Sanat Yayınları, 4. BasımKitabı okudu
Fatma Akyüz

Fatma Akyüz

, bir kitap okudu
100 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ne Kitapsız Ne Kedisiz
Bilge Karasu
7.6/10 · 1.896 okunma
Reklam
Reklam
2.137 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.