Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
İskender Pala'nın "Kervan" eserinde de şöyle diyordu:
- "Canını kaybeden biri kendine canan istiyor,
Cananı bulunca da canını kaybediyor,
Sizce bu pazarın ziyanı canana değil de nedir?"
Bin Muhteşem Güneş Coğrafya kader midir? diye sözlerime başlayım , kitabı okuyunca bu soruya kendiliğinden cevap bulacaksınız.
. Bu kitabı okuyunca derin bir ahh çekiyorsunuz. İlk olarak Uçurma Avcısı eseri ile tanıdığım yazar Khaled Hosseini, kendi memleketinin içler acısı durumu aktarmış bizlere..
.
Kadın olmak her şartta zor fakat bu kitabın anlattığı şartlarda daha bir zor..
.
Kitabın adını duyunca ve kitabı elime alınca o kadar mutluluk dolmuştu içime, böyle iç açıcı, huzur verici bir roman bekliyor diye düşündüm kendimi.
Ama okudukça hem toplumların derin yarasını ele almış, hem de hala süregelmekte olan kültür dayatması ile kadınları güçsüz ve zayıf olarak gören zihniyeti aktarmış.
.
Ah Nana! Ahh Meryem! Ah Leyla!
Bu iç çekişler uzar da gider.
.
Aynı kaderi yaşayıp, yolları kesişen
kadınlar...
.
Hayat bize çok mu güzel, gelin bir de onlara sorun..
.
Çocuk yaşta evlilikler, kız çocuğu doğdu diye kadına düşman kesilenler, evladına sahip çıkmayan ebeveynler..
Gençliği ve güzelliği heba olmuş kadınlar... Yani tahmin etmesi zor değildir düpedüz cahiliye zihniyetini ve mahvolan hayatları anlatan hüzünlü bir kitap.. Kitaptan bir kaç alıntı ile tamamlıyorum satırlarımı..
. "Çünkü; bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma imkanı yoktur." Okuyun kızlar, okuyun... Evlenmeden önce bilinçlenin, kendi düşünceniz olsun, kültür ve dayatma çok farklı kavramlar. Akıl yaşınız idrak etmeye başladıktan sonra evlenin. .
"Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı daima, mutlaka bir kadını gösterir." .
.
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,7bin okunma