Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Agbaht

Hayat üzerinden, onu bir tirpanla tıraşlayarak değil, toprağı hallaç pamuğuna çeviren bir pullukla karıştırarak geçmişti.
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
Nefeshane
NefeshaneB. Nihan Eren
7.4/10 · 85 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevmek bazen canını acıtacağını bile bile harekete geçmekti.
Arama boşuna beni, bulmak zordur kimliğimi. Aslında hep bilirsin, lakin unutmayı seçersin. Tercihlerinle yol alacak görevin, ya başarırsın ya kaybedersin. Görev için sana bir hediyem var. Şimdi o mağaraya gireceksin.
Reklam
Fatma Agbaht
@Fatmaagbaht·Bir kitabı okumaya başladı
Gören Gözler
Gören GözlerSinem Demirdöven
8.2/10 · 28 okunma
Bilmezler faniler onları nelerin beklediğini, nerelerden eksilip nerelerden çoğalacaklarını, kimlerle imtihan olup, kimlerin elinden tutacaklarını. Bilmezler faniler. Yer, içer, uyur, güler, ağlar, kızar, dövüşür, tepişir, sevişir, yaşar giderler; bilirmiş gibi. Fanilere bahşedilen en büyük kudrettir bilmemek. Bundandır akıllarını yitirmeden yollarına devam edebilmeleri.
Sayfa 156Kitabı okudu
Yedisinde neyle imtihan olduysa insan, yetmişine de gelse hâlâ aynı imtihanda sanıyor kendisini.
Sayfa 155Kitabı okudu
İki insanı birlikte suç işlemek kadar birbirine bağlayan başka şey yoktur. âşık küser, maşuk sohbeti keser, eş cayar, evat uçar ama suç ortağıyla binilen dal yektir. Bu yüzdendir ki insanı insana bağlayan en güçlü bağ, suçtur. Suç ne kadar büyükse, bağ da o kadar kuvvetlidir.
Sayfa 122Kitabı okudu
İnsan cinsinin karşına bir eksikle yahut kusurla çıkmayagör , hiç vakit kaybetmeden noksanına bir hüviyet atfeder, eksiğini ismin, kusurunu da sıfatın yapar fısır fısır kulağına okurlar. Sen daha ne olduğunu anlamadan özünü, şahsiyetini ağır ağır çeker alırlar elinden; gözükmesin, belinmesin, anılmasın istediğin o kusurunu bayrak gibi taşı diye eline tutuştururlar. Bir bakmışsın safi eksik olduğun yerden varsın.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
...bu kalabalığı ense köklerinden birbirine bağlayan düğümse tek: umut.
Her şeyi biliyor olmanın acısını tahayyül bile edemezsiniz. Kusana kadar yemek yemek, çatlayana kadar su içmek, kör oluncaya kadsr ışığa bakmak neyse, her şeyi bilmek de o. Tek farkla: Ne kusmak ne çatlamak ne de kör olmak gibi bir kurtuluşunuz var bu illetten. Duru durağı olmayan itidalsiz bir azap hali.
Bu kadınlar yüce birer varlık gibi sevilmesi gereken kadınlardı, birer hizmetçi gibi değil. Bu kadınlar evcil hayvan değildi. Bu kadınlar hizmetkâr da değildi. Ne çekingen, tecrübesiz ne de zayıftı onlar.
Sayfa 203Kitabı okudu
..."dünyayı" döndüren bütün erkekler geliyor. KADINLAR dediğimizde ise aklımıza gelen sadece DİŞİydi, cinsiyetti. İki bin yıldır hiç bozulmamış bu dişi medeniyetteki kadınlar için ise KADIN kelimesi gerçekleştirdikleri bütün sosyal gelişimi çağrıştırırken ERKEK kelimesi sadece eril cinsiyeti anımsatıyordu.
Sayfa 197Kitabı okudu
171 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.