Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Çelik

5641)- Hz. Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor: "Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm), evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi: "Allah sana (evliliği) mübarek kılsın, üzerine bereket indirsin, ikinizin arasını hayırda birleştirsin." [Ebu Davud, Nikah 37, (2130); Tirmizî, Nikah 7, (1091).]
Reklam
(5626)- Hz. Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor: "Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, haseb ve nesebi için, güzelliği için, dini için. Sen dindarı seç de huzur bul." [Buharî, Nikah 15; Müslim, Rada 53, (1466); Ebu Davud, Nikah 2, (2047); Nesâî, Nikah 13, (6, 68).][47]
"..Hz. Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: "Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: "Kıyamet günü insanlar üç kere Allah'a arzedilirler: İlk iki arzedilmede cidal ve özür beyanı vardır. Ama üçüncü arzedilme esnasında ellerde sahifeler uçuşur, kimisi sağ eliyle, kimisi de sol eliyle alır." [Tirmizî, Kıyamet 5, (2427).][143](5073)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" .. İbnu Amr İbni'l-As (Radıyallâhu Anhümâ) anlatıyor: "Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'a sûr'dan sorulmuştu: "Bu, içine üflenen bir boynuzdur!" diye cevap verdi." [Ebu Davud, Sünnet 24, (4742); Tirmizî, Kıyamet 9, (2432).][99] 5051)
(Hadis No : 3132] Eyub (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: "Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur." Müslim, Sıyâm 204, (1164); Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Dâvud, Savm 58, (2432).
Reklam
"..Ey insanlar! Haberiniz olsun ki, Allah'ın vaadi muhakkak haktır. Sakın bu dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın o aldatıcı şeytan sizi, Allah hakkında da aldatmasın.." (35-FATIR:5)
(Deccal Hâkkın'da // Hadis No : 4973] Şâbi'nin, Fatıma Bintu Kays radıyallahu anhâ'dan nakline göre Fatıma şöyle anlatmıştır: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Temimu'd-Dâri hıristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve müslüman oldu. O, benim Mesih Deccâl'den anlattığıma uygun olan bir rivayette
[Hadis No : 5552] İbnu Abbâs Radıyallahu Anhümâ anlatıyor: "Bir bedevî gelerek Aleyhissalâtu Vesselâm'a: "Senin Allah elçisi olduğunu ne ile bileyim?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Hurma ağacından şu salkımı çağırmamla. O benim Allah'ın elçisi olduğuma şehadet eder!" dedi ve onu çağırdı. Salkım, ağaçtan inmeye başladı. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına düştü ve: "Selam senin üzerine olsun ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Sonra Aleyhissalâtu vesselâm ona: "Haydi yerine dön!" emrettiler. Salkım yerine döndü ve eski yerine kaynadı. Bedevi (bu manzara karşısında) müslüman oldu." Tirmizi, Menâkıb 9, (3632).
Hadis No : 5551] Câbir İbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mekke'de bir taş var, peygamberlik geldiği zaman günler boyu bana velam verdi, şu anda o taşı biliyorum." Müslim, Fezail 2, (2277); Tirmizi, Menakıb 7, (3628).
Hz. Ali Radıyallāhu Anh anlatıyor: "Rasûlullah Aleyhissalâtu vesselâm la Mekke'de idim. Beraberce bir tarafına gitmiştik. Onun karşısına çıkan her ağaç, her dağ ona selam veriyor ve: "Allah'ın selamı üzerine olsun ey Allah'ın Resûlü!" diyordu." Tirmizi, Menakıb 8, (3630). Hadis No : 5550]
Reklam
Hz. Ebu Zerr (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: "Güneş batarken Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) ile birlikte mescidde idim. Bana: "Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Güneş nereye gidiyor?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resûlü daha iyi bilirler!" dedim. "Arş'ın altına secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip, izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenâb-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir. (Mealen): "Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alîm olan Allah'ın takdiridir" (Yâsin 38). [Buhârî, Tefsir Yâsin 1, Bed'u'l-Halk 4, Tevhid 22, 23; Müslim, İmân 250, (159); Tirmizî, Tefsir, Yâsin, (4225).][29]10. (1693)-
[Hadis No : 1922] Hz. Muaz İbnu Cebel (Radıyallāhu Anh) anlatıyor: "Kul, kendini Allah'ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştir." Muvatta, Kur'ân 24, (1, 11); Tirmizi, Daavât 6, (3374); İbnu Mâce, Edeb 53, (3790).
Hz. Ebu Hureyre Radıyallāhu Anh anh anlatıyor: "Rasûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri ferman etti ki: "Ben Azimu'ş-Şân, salih kullarım için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanın hayal ve hatırından hiç geçmeyen nimetler hazırladım." Ebu Hureyre ilaveten dedi ki: "Dilerseniz şu ayet-i kerimeyi okuyun. (Mealen): "Yaptıklarına karşılık Allah katında onlar için göz aydınlığı olacak ne mükâfaatların saklandığını kimse bilemez" (Secde 17). Buhari, Bed'ü'l-Halk 8, Tefsir, Secde 1, Tevhid 35; Müslim, Cennet 2, (2824); Tirmizi, Tefsir, (3195) [Hadis No : 5061]
[Hadis No : 5071] Ebu Hureyre Radıyallahu Anh anlatıyor: "Rasûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: "Cennette, yay kadar bir yer, güneşin üzerine doğduğu veya battığı şeyden (dünyadan) daha hayırlıdır." Buhari, Bed'ü'l-Halk 8, Tefsir, Vakı'a 1; Müslim, Cennet 6, (2826); Tirmizi, Cennet 1, (2525).
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.