Fatmanur Denli

O günler en iyisiydi, ya da en kötüsüydü, akıl çağıydı ve aptallık çağıydı, inançlar zamanıydı ve inançsızlıklar zamanıydı. Işık mevsimiydi ve karanlık mevsimiydi, umut baharıydı ve umutsuzluk kışıydı; yaşatabilmek için her şey vardı önümüzde ve yaşayabilmek için hiçbir şey yoktu önümüzde.
Sayfa 5 - İskele yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Onca insanın arasında bir tek o yoktu, anlıyor musun?
Sayfa 118 - Domingo yayınları
"Bazen çekip gitmeyi düşünüyorum." "Nereye?" "Unutmanın kolay olacağı bir yere."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Demans
Gelirken bankaya uğrayıp deste halinde aldığım, elli liraya benzeyen beş liralıkları çıkarıyorum çantamdan " Bu paralar yeni tedavüle çıkmış, baksana gıcır gıcır hiç kullanılmamışlar" diyerek avucuna bırakıyorum annemin. Duymuyor beni çocuksu bir sevinçle evirip çeviriyor paraları. Üzerindeki rakamlar hiçbir şey ifade etmiyor onun için, ellilik ya da beşlik olmuş, umrunda değil. Yepyeni, gıcır gıcır paraları var ya, keyif onun keyfi... Türkiye' nin ilk kurulan bankalarından birinde yıllarca kontrol amirliği yapmış eski bir bankacı için hazin bir tablo. Hesabını yapmak bir yana elinde tuttuğu paranın kaç lira olduğunu çıkaramıyor. Ama mutlu! Unutmak yoluyla acıları duymamak mutluluksa eğer...
Sayfa 247 - Altın KitaplarKitabı okudu
Mutluluk Oyunu
Ben hapse girdikten sonra kızım değiştirmeyeceği gerçekler karşısında, yaşama sevincini yitirmemek için, yapay mutluluklar yaratıyordu kendince; olumsuzlukların içinden güzellikler çıkarmaya çabalıyordu. "Kendini kandırıyorsun yavrum diyemedim ona. Polyanna dediğin kim? Dünyanin gerçekleriyle yüz yüze gelmekten korkan, aptal sevgi kelebeği!" demenin de zamanı değildi.
Sayfa 143 - YeterKitabı okudu
Reklam
Reklam