Kibirle, hırsla, dünya hevesleriyle, zaaflarla, sefaletle ve haksızlıkla dolu olduğumuzu bilmiyorsak, gerçekten de körüz demektir. Ve bunları bildiği halde, kurtuluşu arzulamayan bir insan için ne söylenebilir?
Ruhun ölümlü ya da ölümsüz oluşunun ahlak konusun da önemli bir fark yaratacağına şüphe yoktur; buna karşın, felsefeciler etiklerini bundan bağımsız olarak kurdular: Zaman geçirmek için tartışıyorlar.
İnsanda akıl ile tutkular arasında süregiden iç savaş.
Tutkular olmaksızın sadece akıl olsaydı.
Akıl olmaksızın sadece tutkular olsaydı.
İkisinden de nasibini almış insan kavgasız olamaz, bunlardan biriyle barışması ancak diğeriyle savaş halindeyken mümkün olabilir.
Bu yüzden her zaman bölünmüş, kendisiyle çelişir durumdadır.