Ferah Feza

... Ömründen on beş yıl daha eksilmişti. Ne yazık ki, kendisinde hiç bir değişiklik hissetmiyordu, zaman çok çabuk geçmiş, ruhu yaşlanmaya vakit bulamamıştı. Ve geçen saatlerin yaşattığı karanlık endişe hergün biraz artsa da, hâlâ asıl önemli olan şeyin henüz başlamadığı fikrinde ısrar etmekteydi. Sabırla, o hiç gelmeyen anı bekliyordu, geleceğin feci derecede güdükleştiğini, artık hiç bir şeyin eskisi gibi, yani önündeki zamanın kendisine upuzun bir dönem, harcamakla tükenmeyecek bir servet gibi göründüğü zamanlardaki gibi olmadığını görmüyordu.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
İnsanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını farketti, birisi acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu farketti.
Sayfa 193Kitabı okudu
İnsanın tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur.
Sayfa 193Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Yine de zaman, gitgide daha hızlı bir biçimde akıp gidiyordu, sessiz ritmi hayatı parçalara ayırıyor, insan geriye bir göz atmak için bile duramıyordu. "Dur! Dur!" diye bağırmak istiyor ama sonra bunun hiç bir yararının olmadığının farkına varıyordu. Her şey, insanlar, mevsimler, bulutlar, her şey kaçıp gidiyordu; insanın taşlara, bir kayanın tepesine asılması da yararsızdı, yorulan parmaklar gevşiyor, kollar, cansız bir şekilde düşüyor, insan kendini bu çok yavaşlamış gibi görünen ama hiç durmayan ırmağa kapılmış buluveriyordu.
Sayfa 192Kitabı okudu
Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Reklam
716 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.