Aşkın neşesi kısacıktır ama acısı bir ömür boyu sürer.
İnsan birisine bedenen değil ama ruhen âşık olabilir mi? Evet bu mümkün.
“Seviyse ölümüne, sevmiyse gara yerin dibine!”
Okur Takip Önerileri
Kendi içini neden bir ören yeri gibi bırakırdı insan, neden meyve fidanları dikemiyor, gül tohumları ekemiyordu?
Kadın güzeldir, kadın sabırlıdır, tabiat kadar güçlüdür. Kadındaki en güzel şeyse kalbinin en derininden gelen şefkatidir. Yeter ki canını yakma!
Hep şurada hata yaparım; birini, onun beni sevdiğinden daha çok severim.
Mevlana der ki; “Umut verip yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını her iki cihanda da veremezsin!”
Fakirsin, işsizsin ve üstüne âşık olmuşsun, öl geber daha iyi!
Zengin ve güçlü bir düşmandan intikam almaya çalışmak tehlikelidir, fakat gariban bir düşmanın varsa ondan intikam almak ise sana yakışmaz!
Oysa kedere kapılan birine ne yapması gerektiğini söylemek, kalbi duran bir hastaya doktorun ilaç vermesi kadar zordu.
Bir kadının hamurunda ne yoktur ki? Ayın yuvarlaklığı, sarmaşık dallarının kıvrımları, çiçeklerin kadife yumuşaklığı, geyik yavrusunun ürkek bakışları, goncaların şebnemi, rüzgârın kararsızlığı, tavşanın korkaklığı, tavus kuşunun gururu, elmasın sertliği, balın tatlılığı, kaplanın vahşiliği, ateşin sıcaklığı, buzun soğukluğu, saksağanın gevezeliği, kumrunun ötüşü, güneşin parıltısı, saz fidanlarının narinliği.
Gerçekten samimi olabildiğimiz kaç kişi vardır hayatımızda?
Her sözümüzü candan dinleyen, vefalı, özverili, en önemlisi de varlığıyla bize iyi gelen kaç kişi vardır?
Tüm dünya bilir ki; her şeyin üstesinden gelinir de, annesizliğin üstünden gelinemez.
Kırk lira verip Zeki Müren plağı almıştım, kırk yıldır çalıp dinlediğime göre hayat hiç de kötü değil be!
Sorunlu olan hayat, ben değilim!