Cengiz Aytmatov'dan okuduğum ikinci kitap Cemile, bu kitabı Beyaz Gemi kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim maalesef.
Küçük bir çocuğun toz pembe gözlüklerle etrafa baktığı ve büyüdüğünde bile aynı gözlüklerle etrafı izlediği o kadar belli ki.
(spoiler)
Kitaba ısınamamamın iki sebebi var, birincisi kitap yarım kalmış gibi bazı noktalarda açık varmış gibiydi, ilk başta yazarın herkesi tanıtıp daha sonra üç kişi üzerinden noktalaması diğer karakterleri yarıda bırakmış hissi verdi. İkinci sebebim ise yasak aşk meselesi toz pembe bir tablonun içinde tanıtıldı bize bu yasak aşk. Bence yasak bir aşk böyle pembeleştirilmemeli tabii bu benim düşüncem. Birde bu yasak aşkın yanında töre ve çevre şartları diyordu değil mi? Ama nasıl şartlar genç kızları - evli kadınları- genç erkekler sözde yiğitler darlıyorlar kucaklayıp dereye atıyorlar çocuklar ve yaşlılar bunu izliyor ve sadece eski anıları hatırlayıp acı bir tebessüm ediyorlar bu bana pek olur gibi gelmedi fakat yazar inanmış ve bunu Seyit aracılığıyla bize aktarmış.
Ben Cemile ve Danyar tarafından bakamadım (bakmadım) konuya o yüzden pek sevemedim ve diğer karakterler biraz daha açılsaydı ya da Cemile, Danyar karakterlerin iç yapısını daha fazla görseydim belki bir ihtimal değişirdi düşüncelerim.
Sonuç olarak kısa bir oturuşta bitirebileceğiniz, akıcı, kolay anlaşılabilir bir kitaptı, bu kitabın konusunu sevmedim diye yazarın diğer kitaplarını okumamazlık etmeyeceğim çünkü Beyaz Gemi kitabından biliyorum karakterleri daha yoğun daha güzel karakterler ve anlatım vardı. Cemile'yi okumak isteyenlere iyi okumalar diliyorum. :)