Herkes kayıp. İnsan ölülerine yetişemiyor. Azıcık yavaşlasa, azıcık soluk alayım, hayal kurayım, yaramı seveyim... dünyanın dışına düşecekmiş gibi daha hızlı koşmaya başlıyor.
Şükür cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık.
Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti.
Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte...
Öyle bir can sıkıntısı ki, insana anlamsızlık duygusunu bir yaşama belirtisi olarak sevdiriyor.
"Biçim veremediğimiz şeylerin biçimini almak" yeni zamanın ruhu oluyor.