Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
Sen usandırma eli el de usandırmaz seni
Hîlekârlık eyleme kimse dolandırmaz seni
Dest-i a'dâdan soğuk su içme kandırmaz seni
Korkma düşmenden ki âteş olsa yandırmaz seni
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Diyarbakırlı Said Paşa
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Âcizân-ı mahşer üzre zıllini teksîr için
Sakladı dâr-ı fenâda sâyeni Perverdigâr
| Ganîzâde Nâdirî
Ey Efendim ﷺ! Mahşer gününde aciz ümmetinin üstüne senin şefaat gölgen daha da çok düşsün diye bu fani dünyada Hak Teâlâ senin senin gölgeni saklamıştır.🍀 (Bu beyit okunurken Efendimizin gölgesinin yere düşmüyor olması hatırlanmalıdır.)
Budur dâd ü sitâd-i dehrden sûd ü ziyân ancak
Hezârân ârzûdan bir peşîmân olduğum kaldı
Şeyh Galib
Dünya alışverişinden kâr ve zarar ancak şudur: Binlerce arzudan bana kalan tek şey, sadece pişmanlıktır.
Benim vücûdum kabından hakîkat denizine yol vardır; benim o deryâ ile alış verişim vardır. Gerçi bir katreyim; fakat bende umman gizlidir. Bir zerreyim; fakat bende güneşler gizlidir.
Mevlânâ