Çocuğun damak tadının anne sütünden başlamak üzere, en az uyarandan çok uyarana doğru adım adım gelismesi gerekir. Bu şu anlama gelir; eğer çocuk tadi, tuzu, lezzeti çok olan yiyeceklerle erken yaşta tanışırsa, örneğin tadı az olan sebze yemeklerine ilgi gösterme yecektir. Anne sütünün tat oranını sıfır kabul edip artan tat oranı ile tat sınırı artırılmalıdır. Şundan da bahsetmek gerekir ki insan gıdalarının kendine has bir tat sınırı var- dır. Bu sınır aşıldığında da çocuklarda yeme bozukluk- ları görülür. Örneğin cipsler; aşırı yağ, tuz, baharat ve uyaranı çok kimyasal katkı maddeleri barındırır. Çocuk damağı, bu kadar çok uyaran ile tanışırsa, onun için sebze yemeği lezzetsiz hale gelecektir.
ben bir süre ayhan'ın acısını yüreğimde değerli bir mücevher gibi muhafaza edeceğim. güray süngü her kitabı beni nasıl bu kadar etkileyebiliyor hayret. müthiş bir kalem, müthiş bir stil. insanın ben büyüyünce güray süngü olacağım diyesi geliyor. muntazam.
özellikle yağmuru, sağanak halde, bir caddenin orta yerinde, şemsiyesiz. ıslanıp, rüzgarla titremeyi. işte bu, üşümek, insana kendisini hatırlatan küçük ayrıntılardan birisiymiş gibi, elimizde kalan.
oğlum demişti annem en cesur ses tonuyla, oğlum, kendine ne yaptın? hiçbir şey yapamadım anne. kaçtım bu yüzden. bulunmaya ihtiyacım vardı, bu yüzden kaçtım. çünkü ihtiyacım olsa da ne arzum, ne de gücüm yoktu. Umut, kaçıncı kaburga kemiğinde tükenir. ne kadar inceldiğinde tükenir, hangi incelik kırılma anını başlatır. ki sen ne kadar incesindir de kırıldığını bile susarsın, diyemezsin, içine doğru bakarsın.Umut yalnızlığın ilacıdır da, ne zamana kadar. ne kadar yalnızlığın ilacıdır, yalnızlığın ne kadarının ilacıdır, yalnızlığın kaçıncı evresinde tüketir kendisini, hem de seni? cevapları bulmuştum. benimle ilgili değildi. bana özel değildi. benim bir suçum yoktu. ama yapabileceğim bir şey de yoktu. Umut, hakiki karanlığın hakim olduğu hiçbir yerde yoktu.
yalnızlık kati.
başka bir şekli yok hayatın, bu işte. ummak gereksiz bir iyimserlik. belki de son hayal kırıklığımızı sakladık cebimizde bir yerlere. yine de o kadar çok hayal kırıklığı var ki bizi bekleyen.
olsun...