Edebi,felsefi ve mitolojik metinlere akademik eleştiri çerçevesinde eleştirel bir bakışın yapıldığı bir sayfadasınız. İyi okumalar. YouTube kanalım: youtube.com/@kalemtiras?si=...
Orhan Pamuk, batı anlatısı olan oidipus hikayesiyle doğu anlatısı olan sührab hikayesini üst kurmaca yöntemiyle klasik anlatılardan da faydalanarak ve modern teknikleri kullanarak birleştirir. Cem hikayenin ilk kısmında babasının eski sevgilisi kırmızı saçlı kadınla ilişkiye girerek oidipus'un yerine geçer. Romanın sonunda cem'in oğlu
Romandaki karakterlerin yaşantılarına baktığımızda roman zamanına göre bize bugünde aktarılan karşı cinse olan duruşların altında geçmişin izlerini görebiliriz. Hakim Faik ile başlayalım: Ercan isimli arkadaşının evinden pis koktuğu için Ercan'ın annesi tarafından kovulur. Annesinin kendisine iyi bakmadığını ve kendisini temizlemediğini
albert camus, insanlığın düşüşünü yıllar öncesinden atılan bir çığlığa bağlar: yani hz.isa'nın tanrı'ya ''beni niçin terk ettin?'' yakarışına. ona göre insanlık inancına bile sahip çıkamamıştır. hatta aziz petrus ; isa'nın yakalandığı gün , isa'yı yakalayan askerler tarafından kendisine isa'yı tanıyıp tanımadığını sorduklarında tanımadığını söyler. en yakınındaki dahi isa'ya ihanet etmiştir. işte camus, bu ikiyüzlülükten yola çıkarak , avukatlık mesleğiyle peygamberlik arasında da bağ kurarak insanlığın düştüğü felaketi ve çıkmazı anlatır. bunun yanında çöküntüde olan insanlığın özelde temsili olan clemence baptiste yasaklı olan 7 ölümcül günahı da işler. camus, baptiste üzerinden insanlığın geçmişten günümüze içinde bulunduğu durumu anlatır. ahlaksızlık,ikiyüzlülük,ihanet,lüks düşkünlüğü önüne geçilmez bir hal almıştır. ayrıntılı inceleme için youtube kanalıma beklerim.
youtube.com/watch?v=0eGw3bb...
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915.3k okunma
Samuel Beckett , Vladimir ve Estregon'a hiç bulamayacakları bir anlamı, iki karakterdeki algıyı silikleştirerek nihayetsiz bir döngüde bekletir. Şüpheci filozoflara göre bilginin aktarılabilmesi için bilgi aktarımını sağlayan koşulların tam ve doğru bir şekilde işlemesi gerekir fakat bunun hiçbir koşulda mümkün olamayacağını ,bu sebeple de
Edebiyatta dikkat çeken konulardan biri de diğeri/öteki kavramıdır. Hızlılaşan hayat ;insanın üstüne taşıyamayacağı bir yük , yozlaşan bir yalnızlık ve hakim olamadığı bir kibir yüklemiştir. Kültürün ve tüketim alışkanlığının da bu duruma uyum sağlaması kişinin hem bu hıza yetişmesine hem de toplumla organik bir bağ kurmasına engel olmuştur. Artık o dakikadan itibaren ne toplum ne de kişi/birey birbirine aynı gözle bakabilir. Bu konuyla alakalı bakhtin'in dediklerine bir bakalım :"çünkü insan kendini dış görümünü bile görüp bir bütün olarak algılayamaz, hiçbir fotoğraf ya da ayna yardımcı olamaz ona bu konuda, gerçek dış görünümümüz yalnızca başkaları tarafından görülüp anlaşılabilir çünkü onlar mekan içinde bizim dışımızda konumlanmışlardır ve onlar başkalarıdır." ya da j.p.sartre'nin öteki'yi cehennem olarak tanımlaması da toplumla kişi arasındaki uçurumun ne derece derinleştiğini gösterir. Aylak adam 'da bay c. de tam olarak bu yozlaşmayı yaşamaktadır. Teyzeye karşı duyulan ensest aşk da psikanalitik açıdan değerlendirilebilir. Zira hayatındaki kadınların hepsinde teyzesinin kokusunu ,davranışlarını arar. Teyze duyulan ensestin sebebini ise babada aramak gerekir çünkü babanın teyzesi zehra'ya karşı olan davranışı ve bay c'yi teyzeyle olan ilişkinin dışına itmeye çalışması c'de teyzeye karşı duyulan hayranlığı ve aşkı aşılmaz bir duruma getirir. İncelemenin devamına YouTube kanalımda bulabilirsiniz.
youtu.be/DtqGBgNPadw?si=...
Aylak AdamYusuf Atılgan · Bilgi Yayınevi · 197460.3k okunma
