"Hem ünlü hem de mutlu ilk kahraman ben olacağım." Elimi tuttu,avuçlarımızı birbirine dayadı."Yemin et."
"Niye ben yemin ediyorum?"
"Sebep sensin de ondan.Yemin et."
Onu yalnızca dokunarak yalnızca koklayarak bile tanırdım;kör olsam bile nefeslerinden ,ayaklarını yere vuruşundan tanırdım.Ölmüş olsam bile,dünyanın sonu gelmiş olsa bile tanırdım onu.
Ah! Kahretsin Ned.Onu böyle bir yere mi gömmek zorundaydın?" Sesi unutulmamış bir acının etkisiyle kükrer gibi çıkıyordu. "O karanlıktan fazlasını hak ediyor..."
"O Kışyarının Stark'ı. Yeri burası."
"O tepelerde bir yerde olmalıydı. Bir meyve ağacının ve güneşin altında. Başının üstüne gökyüzü ve bulutlar olmalıydı yağan yağmurlarla temizlenmeliydi.