İnsan yaşamı, eskisine oranla uzuyorsa, hiç kuşkusuz mutluluğun arttığını gösterir bu, yoksa insanlar mutlu olmadıkları bir dünyada daha uzun süre kalmak için canlarını dişlerine takarak, böylesine uğraşırlar mıydı?
Bizler çok hızlı değişmekte olan dünyaya, hâlâ daha geçen yüzyıldan kalma gözlüklerle baktığımız için, kullandığımız kavramların nasıl patlamış bir çuval gibi, durmadan boşalmakta olduğunu tam göremiyoruz.
Demokratik cumhuriyetlerde hiç kimse devletin içinde devleti temsil edemez.Sadece dışarıda büyükelçiler temsil eder devleti.Bir de yabancı elçilere karşı Cumhurbaşkanı.
Okullarda analitik bir tarih bilinci yaratılsa, siyasal yöneticiliğin genellikle uydurma "imajlardan" oluştuğu belirginleşir ve genç beyinler, birtakım gelip geçmiş cartcurtçulara tapınma koşullanmalarıyla yetişmez. Düşünmeyi öğrenerek yetişir.
İnsanoğlu doğanın gizemleri içinde bulunmayan hiçbir şeyi ne düşünebilir, ne hayal edebilir...
O nedenle de düşünülebilen ve hayal edilebilen her şeyin gerçekleşme olanağı vardır...