Freda

144 syf.
10/10 puan verdi
Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!" Bu sözler kitabı özetler nitelikte aslında. Ah zavallı Aliye. O naif görüntünün altında nasıl bir cesur yüreğin varmış senin. Sen ki eğitime gönül verip genç yaşında Anadolu'nun ücra bir kasabasında öğretmen oldun. Kimsesiz çocukların kimsesi oldun. Kasabanın eşrafı karşısında başın dimdik durdun. Cesur olduğun kadar vatansever de bir insandın Aliye. Canını tehlikeye atacak kadar seviyordu ülkesini de sevdiği adamı da. Düşmanın işgali altında olan bir kasabada senin gibi cesur ve vatansever bir kadının ölümü düşman kurşunundan olurdu belki de. Ama seni öldüren düşman kurşunu değil uğurlarında canını ortaya koyduğun insanların iftiracı ağızları, pis elleri oldu. Yakışmadı senin gibi gencecik fidana ölüm. Tıpkı Hacı Fettah ve Uzun Hüseyin Efendi'nin ahlak ve vatan bekçiliği yapmasının yakışmadığı gibi. Hacı Fettah ile Uzun Hüseyin sana kahpe dermiş. Eh nasıl olsa kişi kendinden bilir işi. O laf asıl onlar gibi düşman askerleriyle aynı masada oturanlara, yine kasabanın kadınlarını düşman askerlerinin önüne atanlara, vatan için mücadele eden Kuvayımilliyecilere ihtiyaçları olan parayı vermemek için kırk takla atıp yine parasını düşman askerlerine yedirenlere yakışırdı halbuki. Ben kitabını okumadan filmini izleme gibi bir hata yaptım. Eğer siz de kitabını okuduysanız 1973 yapımı filmini de bir izleyin. Kitap kafanızda daha güzel oturacaktır. İyi okumalar dilerim.
Vurun Kahpeye!
Vurun Kahpeye!Halide Edib Adıvar · Remzi Kitabevi · 197010.7k okunma
Reklam
80 syf.
7/10 puan verdi
Bu kitabı okumaya başladığımda açıkçası biraz önyargılıydım. Kaç kere elime alıp tekrar yerine koyduğumu bile bilmiyorum. Okumaya başlarken beklentim çok da yüksek değildi. Bitirdiğimde ise okuduğuma hiç pişman olmadım. Genel olarak kitap beş adet öyküden oluşuyor. Beş öykünün de ortak özelliği ölüm ile son bulmasıydı. Bu bakımdan Rasim Özdenören'in "Çok Sesli Bir Ölüm" adlı kitabına benzettim. Ay Işığı Sokağı'nı sevenler bu kitabı da severek okuyacaktır. Bu hikayelerin içinden en çok  Leporella' yı severek okudum. Patronuna olan sadakati yüzünden olmadık şeyler yapan Crenscenz'i adeta yanımdaymış gibi hissettim. Yazarın tahlilleri Crenscenz'in zihninin karanlıklarına yolculuk yaptırırken itici gülümsesine dair tasvirleri de irkilmenize sebep oluyor desem yalan olmaz. Her hikayenin ben de hissettirdiği ise yarım kalmışlık hissi oldu. Çoğunluk kitabı beğenmediği için bir önyargıya kapıldım ama düşündüğüm kadar kötü değildi. Bence şans verilmeli.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167.9k okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
Biz insanlar, üstesinden gelemediğimiz her şeyin sorumluluğunu başka başka bir şeye yıkmaya ne kadar da meyilliyiz.Sorumluluğu üzerimize almaktansa, bir başkasını suçlamak, bir “günah keçisi” bulmak, bize çok daha kolay gelir. Belki de çok küçükken öğreniriz bu davranışı. Salonda deli gibi oyun oynarken birden ortadaki masaya çarpıp hüngür hüngür
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173.1k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
215 syf.
9/10 puan verdi
Kitap, tarihteki Pugaçev İsyanını, genç subay Pyotr Andreyiç'in gözünden anlatmaktadır. Yaşadığı yerden oldukça uzağa gönderilen genç subay yüzbaşının kızı Marya İvanovna'ya aşık olur. Pugaçev İsyanı etrafında gelişen olaylarla birlikte Pyotr da kendini, ülkesine olan sadakati ve aşkı arasında bir  imtihanın içinde bulur. Bu kitaba yalnızca Marya ile Pyotr aşkını anlatıyor kısıtlaması yapmak çok yanlış olur. Çünkü dönemin olaylarını gerçekçi ve yakından ele aldığı için aşk mevzusu bile geri planda kalmış. Pyotr'un sevdiği kadın için yaptıklarıyla birlikte ürkek ve utangaç bir taşralı kız Marya'nın çariçeye kadar çıkıp sevdiği için mücadele edip hakkını araması da takdir edilesi. Ama bu hikayeyi dikkat çekici yapansa Pugaçev karakteriydi bana göre. Pyotr yolda kaldığında ona yardımcı olan adama kürkünü hediye etmesi, ardından o adamın Pugaçev olarak karşısına çıkması ve Pyotr'u ipten kurtarması hatta Pyotr 'un sevdiğine kavuşmasına yardımcı olması "İyilik eden iyilik bulur." lafının en güzel örneğidir herhalde.
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Alfa Yayıncılık · 202129.5k okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
Tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor,   saçma sapan inançların ve geleneklerin hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir.Ülkenin siyasi durumu şehirlerdeki hayatı altüst ederken,genç doktor ise şehirden uzak yaşayan kırsal kesim insanının eğitimsizliği ve batıl inançlarıyla mücadele eder. Doktor Bomgard'ın acemiliğinden dolayı yaşadığı gergin ve panik halleri, sadece bir doktorun değil her meslekten insanın yaşadğı "hiçbir şey bilmiyorum, ne yapacağım şimdi?" çaresizliği birçok insanın muzdarip olduğu bir durum olduğu için doktorla empati kurmak pek de zor değil. Hikayeleri ilgi çekici olması, anlatılan vakaları sanki siz yaşayormuşçasına hissettirmesi kitabı sürükleyici hale getirmiş. Özellikle" Horozlu Havlu" daki ampüte bölümünü okurken "Bacağım yerinde mi? " diye kontrol etmeden duramadım. Üzücü olan ise bugün Anadolu'nun herhangi bir köyünde görev yapan bir doktorun karşılaşacağı durumların kitaptan pek farkı olmayacağı . Aradan geçen onca yıl, teknolojik ve ekonomik gelişmeye rağmen insanlarda değişen bir şey olmadığını fark ettirmesi de cabası...
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202325k okunma
Reklam
Reklam