Onlardan beklenebilecek tek şey, en beklenmeyecek şeydi. Bu yüzden her zaman tetikte olmalıydı.
Sayfa 72Kitabı okudu
En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır.
Yüreğine, acı çekme korkusunun, acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu söyle.
Reader Follow Recommendations
Henüz sahip olmadığın bir şeyi vaat ederek gidecek olursan, onu ele geçirme arzusunu yitirirsin.
Sırf pençeleri yok diye kendilerine iyi diyenlerden biri olmaktan vazgeçirmeliyim onu.
Yaşamımın bir 'niçin'i var 'nasıl' ına da tahammül edebilecek güce sahibim.
Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. bir kafası vardı, aydınlatamadın. Bir vücudu vardı, besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı! İşitemedin. Onu hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın.
"Onlar da özel, ayrıcalıklı mı? Ne sizden üstün onlar ne de benden. Tek fark, gerçek özlerinin bilincine varmaya ve onu hayata geçirmeye başlamış olmalarıdır. "
'Tanrım!' Diye geçirdi içinden. 'Yoksa nöbet falan mı geçiriyor? ' Oysa o anda Pavel Petroviç'in içinde mahvolmuş koskoca bir yaşam dalgalanıyordu.
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
He was healthier than us; But when one listened to his chest, one could hear the tears bubbling in his heart.
Anneler hiçbir şeyi esirgemez.
"Bildiğim her şeyi mutsuz insanlardan öğrendim, gördüğüm her şeyi acı çeken, işkence edilen insanların gözlerinde gördüm. "
"acıların anlamının iyiliğin lütfunda olduğunu anladı."
"Müdürün 'aklı başında' dediği şey Yunanca ve Lâtince fiil çekimlerini ezberlemekti. Aylaklık etmek diye kastettiği ise aslında Charles'ın(Darwin) her türden böcekleri toplamasıydı."
