Faruk sayan

Faruk sayan
@Frksayan
Özel Eğitim Öğretmeni
Marmara Üniversitesi
İstanbul
6 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
“Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler, sonra çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, ardından sağlıklarını geri almak için para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar, dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Böylece hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.”
Reklam
Halil: Resminle benim aramdaki bir durum, seni ilgilendirmez. Ben senin resmine âşığım. Meral: İyi ama âşık olduğun resim benim resmim. İşte ben de buradayım, söyleyeceklerini dinlemeye geldim. Halil: Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil resmini tanıyorum. Belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın. Meral: Bu davranışların bir korkudan ileri geliyor. Halil: Evet. Bu korku sevdiğim bir şeye ebediyen sahip olmak için çekilen bir korku. Ben senin resmine değil de, sana âşık olsaydım ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle. Halbuki resmin bana dostça bakıyor. Ve ebediyen bakacak.
Ben yoktum; hatta ben yokum, olmadım diyemeyecek bir yerdeydim; kelimeler bile yanyana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi. Ne olurdu benim de kelimelerim olsaydı; bana ait bir cümle, bir düşünce olsaydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnız yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceler vardır.
Kartallar uçar mı bir harâbeden Köprülerden benim yârim geçer mi Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum Avuçlayıp öpüyorum kumları Bir karadelikten bakarken hayat Meydan okuyanlar kim bu serâba Söyle bana hindiba
Reklam
Reklam
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.