Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Furkan Pala

Furkan Pala
@FurkanPala
Kısa ve havalı söz.
Profesyonel Öğrenci
DEÜ/FELSEFE
izmir
İstanbul, 5 Kasım 1997
69 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben Bünyamin'in dünyasının belirsizliğiyle, Uzun İhsan Efendi'nin arayışlarıyla, Ebrehe'nin bilgeliğini hırsları için kullanmasıyla, Hınzıryedi'nin domuzlaşmasıyla, Dertli'nin bahtsız hayatıyla sayfalar arasında müthiş bir yolculuk yaşadım. En son ne zaman bir novellaya karşı bu kadar merak ve heves hissettim hatırlamıyorum... İhsan Oktay Anar'ın okuduğum ilk kitabı ve kendisinin de yazdığı ilk kitabı, bir kaç günde neredeyse her boşluğumda aşkla okudum. Hatta kitabı otobüste bitirdim ve bunu da otobüsten yazıyorum. Okuyunuz ve çağdaşımız olduğu için kendimizi şanslı hissedeceğimiz İhsan Oktay Anar'ın dünyasıyla tanışınız..
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,6bin okunma
Reklam
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
oidipus
Tüm tragedyaların, ağa babalarından olan Aiskhylos, Sophokles ve Euripides neredeyse tüm kurgusal karakterlerin prototipini oluşturmuş, neredeyse hiçbir karakter yoktur ki, bu üç büyük ozan onları oyunlarında işlememiş olsun. Hatta, Psikoanalizin kurucularından Freud'un pek çok bilinçaltı hatta bilinç-dışı davranışlara bu tragedyalardaki karakterlerin ismini vermesi çok da garip değildir. Bu tragedyanın da baş kahramanı olan Oidipus "Oidipus kompleksi" denilen bir patolojiyle özdeş kılınmıştır. Bu komplekse göre, erkek evlat annesine olan arzusundan dolayı babasına bir düşmanlık besler ve onu yok etmeye çalışır. Biraz da eserin kurulu olduğu anlayış üzerine bir şeyler söylemek istiyorum. Hangi karakter kimmiş gibi şeylere değinmeyeceğim. Tragedya insanın ne yaparsa yapsın kaderinden kurtulamayacağı, hatta onun ağından kaçayım derken, aslında tam da kucağına düşeceğini ve günün sonunda Tanrıların belirlediği kadere maruz kalındığını işliyor. Yani insanın yazgısı belirlenmiştir. Sophokles Oidipus'u bu kötü kaderi karşısında (Aristoteles'in Sophokles için söylediği gibi) tam bir pişmanlık ve 'keşke bunları görmeseydim' dercesine gözlerini oymasıyla aslında olayların akışına müdahale edemeyen Oidipus'u idealize eder. Sophokles, yaşadığı kaderle, kaderi suçlu görmekten çok, gözlerini oyan Oidipus tipini yaratır. Günümüzde hala pek çok edebiyat eserinde, sinemada, dizilerde görebileceğiniz Oidipus'un nasıl bir arketip olduğunu anlamanız için okumanızı ve eser üzerine yayınlanmış eleştirileri, dipnotları okumanızı tavsiye ederim. Derdini çok güzel anlatan, farklı alanlara da ilham olmuş harika bir eser.
Kral Oidipus
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,8bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Çeşitli işleri birlikte yapma eğilimimizin ilginç yönlerinden biri, tekli görev becerimizi artık kaybetmiş gibi görünüyor olmamız. Bir restorandayken etrafınıza bakın, kentin caddelerinde dolaşan insanlara göz atın, sinema veya tiyatro kuyruğunda bekleyen insanlara dikkat edin, ellerindeki cihazlara dokunup duran bir sürü parmak göreceksiniz. Artık adeta hiçbir şey yapmadan duramaz hale geldik. Karşımızdaki insanlarla, cihazlarımız aracılığıyla ulaşabileceğimiz insanlar kadar ilgilenmiyoruz. Daha da önemlisi, düşüncelerimizle baş başa kalma becerimizi kaybetmiş görünüyoruz." (Bunu okurken dahi) gömüldüğümüz parlak ekranlardan, gelen her bildirim sesine Pavlov'un köpekleri gibi tepki vermemizden, yanımızda yokken veya biraz uzağımızdayken kaygıyla ekranını açtığımız bu yüksek teknoloji cihazlarının hayatlarımız üzerindeki tahakkümünü net bir şekilde gözler önüne seriyor Dağınık zihin. Teknolojinin hayatlarımızdaki bu yadsınamaz varlığına uygun bir mesafe koymak için önce zararlarından bahsediyor, ardından bu zararları nasıl domine edeceğimize dair önerilerde bulunuyor. Evlerinize tıkılmış hissediyor ve elinizdeki cihazınız cezbediciliğini yitirmeye başlamışsa bu harika kitabı okumanız için iyi bir fırsatınız var diyebilirim. Okuyunuz.
Dağınık Zihin
Dağınık ZihinLarry D. Rosen · Metis Yayıncılık · 2019140 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap okunmalı!
Geleceğimizle ilgili tedirgin edici bir eser, öncelikle bunu söylemeliyim. Harari'nin incelikli araştırmalarının ve çıkarımlarının harika bir derlemesi. Dünü, bugünü ve yarını anlamak adına heralde günümüzde yazılmış en hatrı sayılır eserlerden biri diyebilirim. Artık bizi hükmü altına almış (şu an bunu okurken bile baktığınız) makinelerin yarın ne boyutlara, hatta nasıl tanrısal bir boyuta erişeceğini gözler önüne seriyor. Zeka ile bilincin, organik ile inorganiğin ayrımlarını, ortalıklarını ve çakışmalarını; insanlığın gelecekte canlılar ve dünya üzerindeki değerini ve konumunu anlamanız için harika bir eser, başucu kitabı olabilecek kalitede.
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712,2bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
66 günde okudu
Bu Ders'i kaçırmayınız.
Homo Sapiens kitabını yıllar önce okumuştum Harari'nin. Kötü bir Diamond kopyası yazar olduğunu düşünmüştüm; Homo Sapiens, bütünlüklü bir anlatımdan uzak bir kitap gibi gelmişti bana, ki hala 'Tüfek, Mikrop ve Çelik'in' kötü bir kopyası olarak görüyorum. Bu düşüncemden dolayı da Homo Deus'u okuma zahmetine hiç girişmedim. Ardından, pek çok arkadaşım Homo Deus'u okumamı önerdi fakat dönüp bakmaya fırsatım olmadı ve pek de ilgimi çekmemişti doğrusu, sonra hasbel kader bu kitabı edindim ve Harari'nin tarih seçkilerinin, gelecek ve şu an'ı anlamak konusunda olduğu kadar iyi olmadığı dikkatimi çekti. Gelecek ve şimdiki zaman hakkında okuyabileceğim en iyi kitaplardan birini okumuş oldum dersem abartmış olmam. Evet gerçekten de böyle; 21. Yüzyıl için 21 Ders, zamanı, zamanın ruhunu, bize karmaşık gelen fenomenleri anlamak için başvurabileceğiniz harika bir kitap! Siyasal, ekolojik, öznel her şeyi anlamanıza yardımcı olabilecek harika bir eser. Pek çok büyük soruyu, pek çok büyük cevapla yanıtlayabilmiş, çağı idrak etmek konusunda oldukça yeter derecede aydınlatıcı bir kitap, titizlikle, not alarak okunmalı ve üzerine düşünmeli, ben şimdiden sık sık tekrar edeceğim, iyi okumalar diliyorum.
21. Yüzyıl İçin 21 Ders
21. Yüzyıl İçin 21 DersYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 20187,6bin okunma
Reklam
150 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir dostumu daha dinlemiş oldum. Kitaplara 'bitti' demeyi tercih etmem, kitap bitmez. Felsefeyle doğu mistisizmini harmanlayan öykülere özel bir ilgim olmuştur hep, Siddhartha da, harika bir Buddha öyküsü. Daha doğrusu hakikati arayanların öyküsü. Dücane Cündioğlu 'Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.' diyordu, bu kitap da o sözün en iyi imgesel açılımı ve anlatımı olabilir. Siddhartha gibi hayattan öğrenenlere selam olsun, ne büyük bir kıvançtır hayattan öğrenmek.
Siddhartha
Siddhartha
Hermann Hesse
Hermann Hesse
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,1bin okunma
609 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu an yaşadığımız, lanet ettiğimiz çağa (belki de coğrafyaya) bundan yaklaşık 6 bin yıl önce gelseydiniz, Dünya nüfusunun en şanslılarından biri olacağınızı bilebilir miydiniz? Ama işler çok değişti tabi. İşte bu değişen işleri anlamak için çok önemli Tüfek, Mikrop ve Çelik. Toplumların hayatında coğrafyanın etkilerini anlatan harika bir başyapıt. Kuşları incelemek için bulunduğu Yeni Gine'de Jared Diamond, bir yerlinin "Neden başka halkların bizden fazla kargosu (öğesi) var da, bizlerin yok?" sorusuna yanıt bulabilmek için bu 600 sayfalık kitabını yazmaya girişiyor. Bitkilerin, hayvanların, ekolojinin, coğrafyanın toplumlar üzerinde yarattığı avantajlar ve dezavantajlarla tarihin ve kültürlerin nasıl şekillendiğini net bir şekilde ortaya koyuyor Diamond. Kitabın son bölümü de ayrıca dikkatli okunmalı, Diamond Bilimsel yöntemin işleyişini ve farklarını çok iyi özetliyor. Bu çok kapsamlı, her sayfası dolu kitabı okurken epey keyif aldım, bazı günler hiç elimden düşürmediğim oldu diyebilirim ve kısa sürede okudum. Genel olarak insanlık hakkında dolu ve basit anlatımlı bir şey okumak istiyorsanız, kesinlikle okuyun. Coğrafya bilginize de çok katkısı olacaktır.
Tüfek Mikrop ve Çelik (Ciltli)
Tüfek Mikrop ve Çelik (Ciltli)Jared Diamond · Pegasus Yayınları · 20187,7bin okunma
520 syf.
6/10 puan verdi
Okuması oldukça yorucu bir eser oldu benim için. Bram Stoker'ın her anlamda ölümsüz olan eseri Dracula, anlatım tercihi olarak okumakta hem zorladı hem de hikayeyi kopuk-kopuk anlamama sebep oldu. Hikaye her karakterin kendi gözünden (Güncesinden) anlatılıyor, ben de iyi bir roman okuyucusu olmadığım için epey vaktimi aldı kitabı bitirmem. Evet, beni yıldırdığını anlattıktan sonra kitabın kendisine gelebilirim. Aslında popüler kültürde hakkında o kadar materyal üretilmiş bir karakterden bahsediyoruz ki, neyini anlatayım bilemedim. Hikaye, Jonathan Harker isimli bir adamın hasbel kader Dracula'nın şatosuna gitmesiyle başlıyor ve onun ne tür bir varlık olduğunu fark ettikten sonra bir ekiple Dracula'yı alt etme çabalarını işliyor. Korku edebiyatının başyapıtı denmesini anlamak zor değil, modern bir örnek verecek olursam; Stephen King'in IT isimli eseri de aynı formülle işliyor. Farkettiyseniz herhangi bir şekilde korktuğumdan ya da gerildiğimden bahsetmedim, çünkü Dracula'nın 'Korkunç'luk anlayışı günümüzde eskimiş bir yöntem ve bu yöntem beni neredeyse hayatımın hiç bi evresinde korkutamadı. Okurken felsefi diyebileceğim çok minik kısımlar haricinde üzerinde pek düşünülecek bir taraf da göremedim. Eğer kitabı yeriyor gibi anlaşılıyorsam, yanlış anlaşılmasın beklentilerim biraz farklıydı belki de o yüzden çok tatmin etmedi diyebilirim. Eğer kitaba bi puan verecek olursam 10/6 olurdu heralde. Okunabilir ama olmasa da olur bir eser benim için. Saygılarımla
Dracula
DraculaBram Stoker · Can Yayınları · 20194,067 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
'Çekiçli filozof' vb. Nietzsche'ye verilen pek çok sıfat var. Entelektüel gevezeliklerin vazgeçilmez ismi, felsefenin bel kemiğiymiş muamelesi gören, yaşam filozofu gibi hikmetli sözleri olan 20. yy.'ın aykırı filozofu. İnsanlar(ımız) Nietzsche'yi neden sever bilemem, fakat ben eli çekiç değil de kitap tutan Nietzsche'yi tercih ediyorum.
Platon Öncesi Filozoflar
Platon Öncesi FilozoflarFriedrich Nietzsche · Pinhan Yayınları · 201889 okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Yürüme sanatı üzerine.
Hayatımın, hedeflerimin ve toplumsallığın daralttığı bir ruh halindeyken, evden çıkıp biraz yürüyüş yapma kararı aldım aşağı-yukarı da iki saat kadar bir yürüyüş yaptım. Bu iki saatlik yürüyüşüm boyunca herhangi bir yere gitme ereği gütmüyordum, kulağımda kulaklığımla rastgele (belki biraz daha gürültüsüz, arabasız ve bol doğanın olduğu yerlere
Yürümek
YürümekHenry David Thoreau · Can Yayınları · 20203,157 okunma
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyunuz ve okutturunuz, hatta dogum gunlerinde hediye ediniz
Şahane! Harika! Ve güzel olan pek çok kelime... Doğum günüm vesilesiyle bana hediye edildi bu güzel eser, iyi ki de edilmiş. Saramago'nun kalemine Kopyalanmış adamdan aşinaydım ve akıl dolu griftli hikaye yapısını, üst hikayeyle beraber ilerleyen bir alt anlatının olduğu bu kitapların hayranlarından biri oldum diyebilirim. Bu eserinde yazarımız ölüm kavramını antropomorfik bir şekilde işliyor. Kitap iki bölümden oluşuyor; ilk bölümde ölümün toplum üzerindeki etkisine ve bu yolla; toplumun radikal değişiklikler karşısında nasıl tepkiler verdiğini işliyor. İkinci bölümde ise... Biraz bile anlatsam spoiler olacağı için çok değinmek istemiyorum o yüzden ikinci bölümü okuyarak feyzleniniz diyorum. Harika bir Saramago kitabı daha okumuş olmanın tatminliğini yaşıyorum. Size de tavsiye ederim
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
José Saramago
José Saramago
Furkan Pala
Furkan Pala
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,9bin okunma
508 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
99 günde okudu
Evet, yaklaşık 1,5 yıldır okuduğum, kimi zaman uzun molalar verip farklı şeyler okuduğum sonra geri döndüğüm, çok fazla şey öğrendiğim, harika kitap serisi Prof. Dr. Ahmet Arslan'ın İlkçağ Felsefe tarihini bugün itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Thales'ten(m.ö.624-546), Boethius'a(i.s.477-525) kadar yaklaşık 1,100 yıllık bir dönemin, felsefi akışını, filozoflarını, kimi zaman siyasal koşullarını ele alan harika bir kitap serisi İlkçağ Felsefe tarihi. Seri, Thales'in doğa felsefesiyle başlıyor, Boethius'un Skolastik ekolün fitilini yakmasıyla son buluyor. Ahmet hoca, bir tarihçi olarak misyonunu lağıyla yerine getiriyor ve şahsi görüşlerini karıştırmadan, filozofların fikirlerini şerh ediyor, önemli noktalarda direkt söz konusu düşünürün eserlerinden alıntılar yapıyor, siyasal ve özel hayatlarının fikirleri üzerindeki etkilerine de değiniyor. Bunlarla da kalmıyor, sanki 'başka felsefe tarihi yazan yokmuş' gibi davranmıyor önemli tarihçilerin açıklamalarına da oldukça yer veriyor. Celal Şengör bu seri için "Dünyada eşi benzeri yok." demişti %100 haklı. Diğer felsefe tarihleri ya çok fazla şahsi düşünce içeriyor, yada bu kadar kapsamlı değil. 1950'lerin Urfa'sında, evinde (kendi anlatımıyla) 'Belirli bir yaşa kadar herhangi bir yazı ürünü' bulunmayan Ahmet Arslan, böyle bir işe ve daha nice güzel çalışmalara imza atmış. Bu açıdan Ahmet hocadan öğrenilecek çok şey var. 'Felsefe nasıl başladı?' sorusuna ders diye okutulabilecek olan bu eseri meraklısına şiddetle tavsiye ederim.
İlkçağ Felsefe Tarihi 5
İlkçağ Felsefe Tarihi 5Ahmet Arslan · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 2012190 okunma
102 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun uzun açıklamalı inceleme yapmayı kendime layık göremiyorum. Ben Dönüşüm'ü 3 kez tekrar tekrar okudum ve her okuduğumda Kafka'nın alegori yeteneği karşısında ruhani bir saygı duruşuna geçtim. Dönüşüm, özellikle dilimizde, Üstad Ahmet Cemal'in önsöz'ü ve son sözüyle ve diğer katkılarıyla mükemmel bir eser oluvermiştir. Dönüşüm'ü bizim gibi başkalaşmış kölelerden başka kimsenin, yada belli bir zeka düzeyinin altındaki insanların tam olarak anlayamayacağını düşünüyorum... --- 🦗 Dönüşüm, hiyerarşi ve otorite düşüncesiyle temellenen, bu amaçla sözü edilen düşünceyi önce aile kurumu içerisinde odaklaştıran toplum içindeki bireyin tragedyasıdır. Gregor Samsa, "dönüştüğü" güne değin çeşitli kölelikler içerisinde yaşamış bir toplum tekidir; işyerinde köledir; aile çevresinde köledir ve zincirleri içerisinde uslu oturduğu sürece de benimsenip sevilir. Başkaldırısı bilinçaltında başlar; bu bilinçaltı, kendine uygun biçimi yaratır: Gregor Samsa'nın böceğe dönüşmesi, gerçekte artık başkalaşmasıdır. 🦗 AHMET CEMAL
Ahmet Cemal
Ahmet Cemal
Franz Kafka
Franz Kafka
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · İnsan Kitap · 2017224bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
️Nihayetinde kimse, -kitaplar dahil olmak üzere- şeylerden bildiğinden fazlasını alamaz. Deneyimle erişilemeyen şeye alıcı da olunamaz.️ ----- Delilik ile Dâhilik arasındaki çizgide dans eden ve 40 yaşında kendini deliliğin kollarına bırakan Filozof Friedrich Nietzsche. Benim hayat perspektifimi (Weltanschauung) değiştirmemdeki en etkili filozoflardan biridir Nietzsche. İlk olarak Deccal, sonra Putların Alacakaranlığı, sonra Böyle Buyurdu Zerdüşt gibi kitaplarıyla tanıdığım ve her cümlesine kutsal sözcük muamelesi yapıp üzerlerinde uzun uzun düşündüğüm, belgesellerini izlediğim, hayatını araştırdığım, kitaplığımın baş köşesine figürünü yapıştırdığım, büyük düşünür. ----- Laurence Gane ve Piero da harika bir çalışma yapmışlar ve Nietzsche'nin hayatını, felsefesini ve eserlerini çizgilerle eğlenceli bir şekilde anlatmışlar. Kitap Nietzsche'yi benim gibi seven biri için pek yeni bir şey sunmuyor diyebilirim ama 1-2 sayfada Nietzsche'nin hayatının ya da felsefesinin çok kritik bir kaç noktasını o kadar güzel bir şekilde aktarıyor ki, sizi konuyla ilgili hemen aydınlatıyor. Benim de anladığımı sandığım fakat anlayamamış olduğumu anladığım bir kaç konuda beni aydınlattı. Nietzsche'yi tanımak için giriş düzeyinde harika derecede eğlenceli bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Nietzsche
Nietzsche
Nietzsche
NietzscheLaurence Gane · Ntv Yayınları · 201295 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Harikaydı. Leo Perutz, literatürümüze yeni kazandırılmış diyebileceğimiz bir yazar. Ve döneminin edebi birikiminden oldukça iyi beslenmiş. Prag'lı olmasının verdiği bir avantaj var heralde :) Betimlemeleri çok canlı ve anlattığı dönemi çok iyi yansıtıyor. Üstat Leonardo (da vinci) "Son Akşam Yemeği" isimli tablosunu kafasında tasarlamaktadır, tüm figürlerin imgeleri bi nevi yerli yerindedir fakat tek bir kişi eksiktir YAHUDA. Ve Milano'da Yahuda figürüne en uygun insanı aramaktadır. "Leonardo'nun Yahuda'sı", Sanat, Sanatçı ve 'En büyük günah" nedir? Sorularına güçlü bir cevap. Rönesans'a, Sanat'a, Dinsel mitlere ilgisi olan herkesin büyük zevkle okuyacağı harika bir kitap.
Leonardo'nun Yahuda'sı
Leonardo'nun Yahuda'sıLeo Perutz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,387 okunma
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Antik Yunan birikimine meraklı ve Antik dünyanın yazılmış bilgisini edinmek isteyen ben, Homeros'u, Herodot'u okurken bu kadar zorlanmadım. Antik yazarların, özellikle Tarihçilerinin (yani benim okudum kadarıyla Pre-Socratic'lerin) kitaplarında olay bütünlüğü pek yoktur ve tam anlamıyla 'Dağınık' bir anlatım söz konusudur. Herodot, Tarih anlatımına mitos da karıştırdığı için kitabı okuması biraz daha kolay ve kıssa vâri şeylerle dolu olduğu için daha anlaşılır oluyor. Fakat Thukydides, bu kitabına herhangi bir mitos eklemekten kaçınmış, Tamamen somut olana odaklanıp, detay detay araştırmış ve yazmış. Kendisine o zamanın koşullarında böyle bir eser yazabilmiş olmasından dolayı Tüm insanlığın bir şükran borcu vardır diye düşünüyorum. Kitabın okunmasını zorlaştıran şeyin asıl sebebi; Peloponnessos savaşında çok fazla ittifakın, çok fazla komutanın ve çok fazla cephenin varlığından söz edilmesi ve isimlerin tamamen Antik Yunan'ın isimleri olmasıdır. O kadar ki bir yerden sonra, eğer kitaba odaklanabilecek ortama sahip değilseniz hemen kopuveriyorsunuz. Yani en azından ben o sebepten okuyamadım :) Ama kendime ayirabilecegim bi 3-4 günüm olduğunda odaklanıp kesinlikle okuyacağım bu saygıdeğer eseri.
Peloponnessos Savaşları
Peloponnessos SavaşlarıThukydides · Belge Yayınları · 201966 okunma
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dünya'nın Tüm Dertleri
Çağımızın tüm bilimlerine, anlaşılır ve eğlenceli bir giriş için harika bir kitap. Marcus Chown, tatlı diliyle bizim okullarımızın başaramadığını başarıyor ve talep eden herkese, muasır bilimlerin hemen hemen her dalını açıklıyor. Bilimin bilgisini talep etmeyenleri de (keşke böyle insanlar var olmasa ama varlar.) talepkâr hale getiriyor. Çok hoş bir kitap.
Dünya'nın Tüm Dertleri
Dünya'nın Tüm DertleriMarcus Chown · Domingo Yayınevi · 2015270 okunma
139 syf.
5/10 puan verdi
Narkissos?
'Narsisizm, Ayartma ve İktidar' totaliter, benmerkezci liderleri anlamak için bir rehber görevi görebilir. Lakin Bärbel Wardetzki, çok daha komplike denebilecek pek çok psikolojik problemi ve çevresel faktörü "Narsisizm" çerçevesine zorla sıkıştırmaya çalışmış gibi hissettim. "Kitabın hacmi daha geniş olabilirmiydi? Olsa daha mı iyi olurdu?" Diye düşünmedim değil... Onun dışında ülkemizin tek adam politikasına da değiniyor Bärbel ve RTE'nin narsisistik yapısını analiz ediyor ve oldukça yeterli ve tatmin edici çıkarımlar yapıyor. Hem siyaset hem de psikolojiyle ilgili okuyabileceğiniz, kısa ve öz bir kitap... Meraklısına tavsiye ederim.
Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar
Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidarBarbel Wardetzki · İletişim Yayıncılık · 201874 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
B E Y İ N
Günlük hayatımızda yaptığımız şeyler, hatalarımız, hatta beynimizdeki nöral-kimyasal tepkimelerin sonuç olabileceği şeyler... Beynimizin nasıl çalıştığını anlamak için oldukça güçlü bir kitap. Yalın dili ve konuyu açıklayıcı örnekleriyle kendini daha da anlaşılabilir kılmış David Eagleman. Her insanın okuyabileceğini ve okuması gerektiğini düşünüyorum, müthiş bir kitap...
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bulantı?
Bulantı, bir nihilizm anlatısı/söylevi olmanın yanı sıra; bir aydının/entelektüelin çevreden ve toplumdan soyutlanarak ve onları izleyerek geçirdiği düşünsel istifraların toplamı olan bir roman. Herkesin iç sesine eşlik edebilir mi bilmem ama benim yoğun duygularla içine düştüğüm nihilizmin tam bir yansıması gibiydi. Ağır ağır okudum, romandaki kahramanın hislerini paylaştığım anları hatırladım. Bulantı, herkesin okuyabileceği bir kitap olabilir, ama herkesin paylaşıp içselleştirebileceği bir kitap değil kanaatimce.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202123bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
İnsan Olmak?
Engin Geçtan'ın bu kitabı, bir kitap değil. Bir ayna, en azından 22 senelik yaşamımda karşılaştığım her insanın yeteri kadar bir açıklaması... Engin Geçtan ismini ilk kez bu kitapla birlikte @metiskitap 'ın yaptığı tanıtımla gördüm ve oldukça merak uyandırdı bende. Ve hemen kitabı edinip okumaya başladım. Yaşamımın bu buhranlı ve nevrotik döneminde bir ilaç gibi geldi diyebilirim. Engin Geçtan; Freud, Jung, Fromm, Adler gibi isimlerin bir sentezi gibi adeta. Kendi eklektik yapısını, kendinde oldukça etkili bir biçimde bir araya getirmiş diyebiliriz. Bu kitabı okurken olabildiğince objektif bir perspektif tercih etmeniz, sizin bu kitaptan daha fazla faydalanmanızı sağlayacaktır. Kendinizi suçlayan, yetersiz gören, çevrenizi yetersiz gören bir insansanız, sizi kendinize getirebilecek bir eser. İnsan olmanın inceliklerine dair muhteşem bir kitap.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,3bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Otomatik Portakal
İnsan tercih yapabildiği müddetçe, özgür iradesini kullanabildiği müddetçe insandır, yoksa OTOMATİK PORTAKAL'dır. Alex ve arkadaşları hedonist ve sadistçe gece eğlenceleri yaşamaktadır. Aralarında çıkan ufak bir tartışma Alex'e pahalıya mâl olacaktır... 3 günde pür dikkat okuduğum, betimlemelerin ve kullanılan argo dilin kuvvetine kendimi kaptırdığım harika bir roman Otomatik Portakal. Bu kitap kötülüğün ne olduğu sorusundan ziyade, "İyiliğin" ne olduğu sorusunu soruyor ve Özgür iradeyle kötü insan olunabileceğini, fakat irade ortadan kalktığında insanın makineleşeceğini söylüyor. Özgürlük problemini işliyor diyebiliriz bu kitap için. Şiddetle tavsiye ederim. Not: Ludwig Van Beethoven'ın 9. Senfonisiyle okunduğunda keyfi katlanıyor...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,4bin okunma
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gösteri Peygamberi
Türkiye'de sahip olduğu yeni yetme ukala kitleden dolayı pek yanaşmadığım bir alandı Yeraltı Edebiyatı. (Gerçi, kitlesi tüm Dünyada bu şekilde sanırım, çünkü Chuck Palahniuk bile "Fight Club 4 Kids" diye bir video yapmıştı Youtube'da) Sonra yeniden ilgi alanıma bir şekilde girdi ve zaten Fight Club'ı da defalarca izlemiş olmanın verdiği bi şevkle, popüler olan bir isim olarak Chuck Palahniuk'un Gösteri Peygamberi'ni tercih ettim. Gösteri Peygamberi, benim gibi bir dönem dine merak sarmış ve bu konuda hatrı sayılır bi bilgiye erişmiş bi insan için Harika bir eser. İnancın, kitleler üzerindeki sahtekârca kullanımına ve işin "Gösteri" kısmını ağır bir şekilde hicvederek anlatmış Palahniuk. Ben bu kadar çarpıcı olabileceğini tahmin etmemiştim, Gösteri Peygamberi benim okuduğum en iyi 10 roman arasına rahatlıkla girebilir. Kitap hakkında söylenecek tüm şeyler arka kapağında söylenmiş olduğu için tekrar bahsetmek anlamsız. Alın okuyun, okutturun.
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,7bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gölge Felsefe
Kısa sürede okuyamadığım, aslında biraz da kendisine haksızlık ettiğim ve yakın zamanda dönüp tekrar okuyacağım bir eser Gölge Felsefe. Nathan Andersen'dan öğrenebileceğiniz güzel şeylerden birisi film izleme metodudur. Bir Kubrick fan'ı olarak defalarca izlediğim Otomatik Portakal filmini Andersen'in gösterdiği pencereden hiç izlememiştim... Felsefenin klasik anlatısı olan Mağara Alegorisiyle, Otomatik Portakal filminin benzeşimlerine oldukça güzel değinmiş, filmin detaylarındaki izdüşümleri çok güzel göstermiş ve felsefe ve sinema konusunda rehber olabilecek kadar da felsefi belagat sunmuş. Sinema yada felsefe yada ikisini birden sevenlere tavsiyemdir.
Gölge Felsefe
Gölge FelsefeNathan Andersen · Ayrıntı Yayınları · 201924 okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
Korku?!
Stefan Zweig'ın Satranç, Bir Çöküşün öyküsü, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu gibi eserlerini okumuş ve hepsini ayrı ayrı sevmiş, beğenmiştim. Fakat, 'Korku' beni hüsrana uğrattı. Zweig'ı bence başarılı ve okunmaya değer kılan şey; insanın kendisiyle olan çatışmasını çok iyi bir şekilde işliyor ve okurken empati kurmanızı sağlıyor olmasıdır. Korku'da da bunu başarmış ama genel olarak bir karakter hikayesi olarak ilerleyen kitap, son bölümünde bir dönüş yapıyor ve olay hikayesi olup, yapması gereken şeyi (Spoiler vermek istemiyorum) yapmıyor ve tabir-i caizse bir fiyasko olarak son buluyor. Tabi fiyasko demem sizin (okuyacaksanız eğer) hevesinizi kırmasın. Zweig, Psikoloji konusundaki eğitimini ve edebiyatındaki empati gücünü okuyucuya hiç zorlanmadan geçiriyor ve size bir insan duygusunu daha detaylıca tanıtıyor. Diğer kitaplarına kıyaslayınca olmasa da olur bir kitap Korku. Benden bu kadar, iyi okumalar :)
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,5bin okunma