Aşk ve gurur eserinin yazarı Jane Austen'in eserini yazarken bırakın kendine ait bir odasının olmasını kendine ait bir kaleminin dahi olmadığını öğrendiğim sayfada kendimi çok sorguladım. Bu hayatta hep bahanelerimiz var. OLMASIN
En son hangi acı seni uykusuz bıraktı?
En son hangi coğrafyaya gözyaşı döktün?
En son hangi cümle beynini darmadağın edercesine odanın duvarında yankılandı söylesene?
Incelemenin başlıgı neden pişmanlık ?
Yıllardır cozum bulamadığım tek takıntım bir kitabi beğenmesem bule yarım bırakamamaktır.
Yazarın daha önce hiçbir kitabini okumamıştım. Doğrusu okurken yeni yola çıkmış genç ve acemi biri yazmış diye düşündürdü. Çok acemice yazılmış. Bir paragraf icinde defaatle tekrarlanmış, anlamlarının uyumsuzluğu ile sırıtan kelimeler zihin tırmalıyor. Gereksiz kullanılan -makta eki yersiz kullanılan devinim, duragan,ünlemek,...v.b. kelimeler.
Aslında yazardan çok editörünü merak etmistim. Bunca dilbilgisi hatasıyla nasıl yayınlamış bu kitabı diye...
Sözün özü herkes kitap yazmasin lutfen...
Zaman kaybı sizin için de bizim için de...