Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem Kurnaz

Gizem Kurnaz
@GECE_13
GİZ~GÜZ~GECE Güz vakti Gece'de bir Gizem... Yolcu / Savaşçı / Psikomimar instagram.com/__soul_13_/?nex...
Beyinlerimiz örüntüleri fark etmek ve tamamen rastlantısal olaylara önem atfetmek, çoğunlukla kuru gürültünün olduğu yerde bir işaret hayal etmek üzere evrimleşmiş.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Tesadüf çoğu zaman zihinsel bir olgu; örüntü dünyada değil, zihinde.
Sayfa 136Kitabı okudu
Belki de insanlık olarak sınırlı bakışımızdan ötürü umabileceğimiz tek şey kendi uydurduğumuz metaforlardı ve asla erişemeyeceğimiz mutlak gerçeklerin gölgesini yakalamak için hiç durmadan çabalayacaktık.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nasıl fikir ?¿
Kurzweil'a göre evrenin evrimi tek bir sürece, bilginin giderek karmaşıklaşan zekâ formlarına doğru plânlı olarak ilerlemesine indirgenebilir. (...) Bilginin ilk olarak Büyük Patlama'nın hemen ardından atomlar halinde ortaya çıktığını öne sürer. Buna göre bilgi, dünyada biyoloji geliştikçe DNA formunda hızla çoğalmıştır. Hayvan beyinleri oluşmaya başladığında nöral örüntülere kodlanmıştır. Kurzweil'a göre artık evrim alet kullanan zeki insanlar ürettiği için de dünyanın şimdiye dek gördüğü tüm nesnelerden daha gelişmiş yeni bilgi teknolojileri tasarlıyoruz. Bu teknolojiler her geçen yıl daha da karmaşıklaşıp güçleniyor, çok kısa süre sonraysa bizi bilgide daha da öteye taşıyacak. İnsan olarak hayatta kalmamızın tek yolu bedenlerimizi bu teknolojilerle birleştirmek, kendimizi yeni bir türe -Kurzweil'ın kendi ifadesiyle "insan sonrası varlıklar" ya da tinsel makinelere- dönüştürmektir.
Weber'e göre büyünün bozulması ontolojik bir anlam yitiminden -taşların içinde saklanan kutsal varlıkların ya da bedenlerde gizlenen ruhların var olmadığının anlaşılması gibi- ya da evrenin nedensel mekanizmalara indirgenebileceği düşüncesinden ibaret değildi. Büyübozumunun asıl travması, modern bilimin penceresinden görülen dünyanın hakiki anlamdan yoksun olmasıdır.
Reklam
Hakikati aradığımı söylüyorum ama herkes gibi ben de hüsnükuruntunun bilinçdışı gücüne esir değil miyim ? Yaptığım, en çok inanmak isteyeceğim şeye kendimi ikna etme çabasından ibaret değil mi ?
Algının her türlüsü metafordur, Wittgenstein'ın deyimiyle asla salt görmeyiz, daima "bir şey gibi görürüz." Ne zaman bir nesneyle karşılaşsak hemen onu dağarcığımızdaki modellerle kıyaslayarak nasıl bir şey olduğuna dair sonuçlar çıkarmaya çalışırız.
Psikomimar: Kendi zihnindeki duygu ve düşünce algoritmalarını tasarlayan insan.
Olgunlaşmış bir psikomimar, sanki normal insani acılar, programına hiç yazılmamış gibi davranıyor olabilir; o kadar sakin ve rahattır. Oysaki böyle biri, kendinin en tatsız yanlarını program dışında bırakmak için verdiği zorlu mücadelelerin ürünüdür gerçekte.
Sayfa 269Kitabı okudu
Öfkenin en güçlü ilacı ertelemektir: Öfkeden size en başta bunu bahşetmesini dileyin. Fakat bu, size yapılan saldırıyı bağışlamak için değil, onunla ilgili doğru bir yargıya varabilmek içindir. Öfke ancak ertelenirse dinebilir ama onu tek seferde bastırmaya kalkışmayın, zira dürtüleri çok şiddetlidir. Doğrusu, parçalarını tek tek yolarak bütünü ortadan kaldırmaktır. - Seneca, Öfke Üzerine
Sayfa 184Kitabı okudu
Büyük değerler atfedilen şeyleri soyup çırılçıplak bırakabilmeli, onları yücelten tüm sözcüklerden sıyırıp değersizliklerine bakabilmeliyiz. Zira bu şeylerin dış görünümü, aklı yoldan çıkartmakta birebirdir. Ve uğraşmaya en değer bulduğumuz şeylerdir bizi en çok aldatan. - Marcus Aurelius
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Arzular üzerine kafa yoran bilge düşünürlerden biri olan Epikuros, mutlu olmak için çok az şeye ihtiyaç duyduğumuzu ve arzularımızı olabildiğince azaltmaya çalışmamız gerektiğini ileri sürmüştür. (...) ... arzulara getirilen bu minimalist yaklaşımı diğer pek çok düşünürde de görebiliyoruz. Bilge olan, daha az arzuya sahip olmayı arzular. - Lao Tzu, Tao Te Ching Talihten çok kendimin efendisi olmaya, dünyanın düzeninden çok arzularımı değiştirmeye çalışırım. - René Descartes, Yöntem Üzerine Konuşma Özgürlüğe, arzuları gidererek değil, onlardan kurtularak ulaşır. - Epiktetos, Konuşmalar
Sayfa 150Kitabı okudu
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda ?¿
(David Hume) "Akıl, tutkuların kölesidir ve öyle de olmak zorundadır" sözü ünlüdür. Bununla kastettiği; aklın arzu edilen bir amaca varmak için gerekli en iyi araçları belirlemekte kullanabileceği ancak kendi başına bir amaç türetemeyeceği ve de kişiyi bu şekilde harekete geçiremeyeceğidir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Doğanın işleyişi genel olarak muazzam karmaşıklıkta, iç içe geçmiş bir süreç olduğundan, yaşanan bir şeyin iyi ya da kötü olduğunu söyleyebilmek olanaksızdır. Başınıza gelen bir şanssızlığın nasıl sonuçlar doğuracağını bilemeyeceğiniz gibi, yüzünüze gülen şansın da nasıl sonuçlar doğuracağını öngöremezsiniz.
Eleştirel düşünme becerileri, kişiyi derin önyargılardan kurtarmaya yetmemektedir çünkü önyargılarımızın bazıları arzularımız tarafından yaşatılmaktadır. Bir şeye inanmayı çok istediğimizde, bu inançları aklımıza uydurmak için mevcut düşünme araçlarımıza başvururuz. Güdülenmiş önyargıları yeniden programlamak istiyorsanız belli inançları taşıyan arzuları ve bu arzuların yoğunluğunu enine boyuna düşünmeyi de alışkanlık haline getirmelisiniz.
Toplum baskısı sizi psikolojik yeterlilik çizgisine doğru çekmeye çalışırken, toplumun yetersiz kaldığı zamanlarda psikoterapi devreye girer.
604 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.