Kemik iletimi teknolojisinin asıl mucidi bu on sekizinci yüzyıl bestecisiydi. Kulakları sağır olduktan sonra piyanosuna bağladığı metal çubuğu, çalarken ısırarak çene kemiğindeki titreşimler sayesinde mükemmel biçimde duymayi başarmıştı.
İstikrarlı bir sessizlik çöktü Gece'ye.
Güneş, Gece'de doğmadan
Aydınlıktan konuşmayacakmış kimseyle.
Demeyin "güneş hiç doğar mı geceye"...
Gece gözlerinin karanlığından
Ayın varlığını fark etmemiş bile.
Oysa güneş kendini var edemese de
Sevgisini ay diye sunmuş gecenin ömrüne.
Yıldızlar şahit olsun ki onlar gördüler
Ay'ı ışıklı gündüzlerden saklarım göğsümde.
G҉ E҉ C҉ E҉
Şu etten bedende, yerle göğün arasında bir yerde,
Kaygı ve umutsuzluklarım yerle yeksan olmuş bir halde.
Silkelenir de kendine gelir ruhum asi rüzgârla birlikte.
İnsanlığı kaybediyoruz belki ama kazandığım bir umut yine.
Yaşama yine yeni bir davetiye.
☆ G҉ E҉ C҉ E҉ ☆
Yüzyıllık bir özlem bu bendeki
Fark etmediğim tüm anın hesabı kitli.
Affet beni..!
Göremedim sözlerindeki sevgiyi
Ve gözlerindeki sadakati.
Fakat bugün bilmelisin ki
Seni çok özledim, özüme katıp sevdim seni.
Gel gör beni, aşk neyledi...
Sancılı bir uykusun sen.
Gece olunca çökersin bağrıma.
Kirpiklerimde biraz nem var halâ.
Dünden kalma birkaç damla yaş,
Bugün de kaldı yastığımda.
Bitmeye hiç niyeti yok hasretimin.
Kurumuyan yastığımdan bilirim.
Durmak bilmeyen bir rüzgarın,
Ardında sakladığı yağmur...
İşte o yağmur kavuşmamız olur.
Ne zaman yağacağı meçhul.
Fakat rüzgarın şiddetinden bilirim.
Kavuşmamız yakın, yalnız zaman ağır.
Her dakikasını bir gecelik uykumdan alır.
Gözlerim uyur o sorun değil.
Asıl uykusuz kalan ruhum.
Yokluğunda onu nasıl uyuturum ?
Hasretin uykularıma kabus olur.
Kalabalık bir yoklukta duran kalbim,
Tenha duygularda hep seni bulur.
Eski, yalın anılar düştü aklıma,
Geçmişin tozunu savura savura.
Kapağı eski defterden tertemiz bir sayfa.
Kapağı hasret, sayfası sevgim adeta.
☆ G҉ E҉ C҉ E҉ ☆
Bir garın bankında,
Boşluğu kavrarcasına gelen dalgınlıkla
Kavradım içimi boşluğa karışırcasına.
Varlığı güvenli liman bilip aldanma.
Zira öyle bir boşluk ki
Varlıktan daha çok var etmiş kendinde beni.
Katiyen karıştırılamaz yoklukla.
Öyle bir boşluk ki
Merkezi yapmış hiçliği.
Bu merkez etrafında dön der varlığa.
Sen de dön merkezine ve kim olduğunu sorgula.
Sahi, ya senin merkezin neresi ?
☆ G҉ E҉ C҉ E҉ ☆