Süslü yalanlara aldandığı zamanlar, hiç değilse sendelemekte kalıp düşmediğine, kalbinin çarpmakla kalıp kanla dolmadığına, alnına soğuk terler çıkmadığına ve birkaç yılının berbat olmadığına sevinirdi.
Kalbini de hayal gücü gibi dikkatle kullanırdı. Fakat kalp işlerinde sık sık faka bastığından duygular aleminin kendisi için bilinmeyen toprak olduğunu itiraf etmek zorunda kalırdı.
İçinde, hiç uyanmadan kalmış, biraz kurcalanmış, fakat hiçbiri sonuna kadar işlenmemiş birçok yetenek olduğunu acı acı seziyordu. İçi yanarak anlıyordu ki onda gömülü kalmış iyi ve güzel bir şeyler vardı.