Mevlüt Çalışkan

Olaylann kumaşını dokuyanlar ve yapanlar (olayları meydana getirenler) insanlardır. Bu öyle bir kumaş topudur ki bir ucu insanlığın doğuş ile başayıp durmadan sürüp giderek insan soyunun ancak ölümünde bitecek olan diğer ucuna kadar uzayıp gidecektir.
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İletişim Veya Dehşet Çağı
İletişim Veya Dehşet ÇağıD. Mehmet Doğan
7/10 · 5 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Avrupa, geçen asrın başlarına kadar, hürmete şayan bir takım cemaatlerin kucağında yaşıyordu: Köy cemaatleri, aile toplulukları gibi. Bu cemaatler bir bir kayboldu. Köyler boşaldı, Şehir işçisini koruyan localar ortadan kalktı. Aile topluluğu çöktü, ev diye bir şey kalmadı. Kadınlar pazarda iş aramağa başladılar. Feminizm eskiden hayatını evinde kazanan kadınlara pazarlarda iş bul­ma davasıdır. Sonuç… Bir zamanlar yerleşik olan sınıflar, şurda burda dolaşan yığınlar haline geldi. Rüzgârla savrulan kum öbekleri gibi, aralarında hiçbir kaynaşma yok. Bu kum tepecikleri, büyük şehirler ve sanayi bölgeleridir. O zamana kadar evde, tarlada, küçük atölyelerde hayatı­nı kazanan milyonlar, dev işletmelerin sinesinde eridi. Proletarya veya işçi sınıfı denilen yığınlar böyle doğdu.
*Hayat Yolunda Beşer Kervanı*
İbtidası beşik, sonu mezar olan hayat yolunda"beşer kafilesi" meçhul ufuklara doğru uzanan arızalı yolun, bazen iki tarafı muhteşem ağaçlıklı ve dilruba bahçeli yollarından ve bazen de sarp, yalçın kayalıkların i‛vicâclı "patika"larından geçer. İstiklalin zirvelerine zaferle yükselir, kemâlin şahikalarına şerefle tırmanır, acı
Reklam
465 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hazret-i Hasan Efendimizle alâkalı son kısımda bir malumat var onu yazmasaymış iyiymiş. Onun muhterem zâtı hakkında insanları yanlış düşüncelere sevk edebilir.
Kanlı Gömlek
Kanlı GömlekÖmer Rıza Doğrul · Kaknüs Yayınları · 2018380 okunma
"Huzeyfe r.a. bir gün: - Sakın fitne yerlerine gitmeyin, dedi. Ona: - Fitne yerleri neresidir? diye sordular. Huzeyfe r.a.: Herhangi biriniz bir emir sahibinin yanına gider de, yalandan onun dediklerini doğrular ve onda bulunmayan meziyetlerle onu över, diye cevap verdi."
Müslüman başka bir dine giremez. Ne Hıristiyan olabilir, ne Yahudi, ne de Bolşevik. “Çünkü bir İsevî Müslüman olsa, İsa aleyhisselâmı daha ziyade sever. Bir Musevî Müslüman olsa, Musa aleyhisselâmı daha ziyade sever. Fakat bir Müslüman Muhammed aleyhissalatü vesselamın zincirinden çıksa, dinini bıraksa, daha hiç bir dine giremez, anarşist olur.”
Ber-mâ egerçi mülk-i cihân ‘arza-dâştend Cez derd-i ‘aşk-ı yâr ne-şod dil-pezîr-i mâ [Bize her ne kadar iklim-i cihanı arz ettilerse de cânânın derd-i aşkından mâ’adâsı makbûl-i kalbimiz olmadı.] Yavuz Sultan Selim Han
Reklam
Biz ki İslâm’ın kılıcı idik, “hezâr bütgedeyi mescid” eylemiş , “nâkûs yerlerinde ezanlar” okutmuştuk; biz ki salibe karşı hilâl, küfre karşı hak, zulme karşı adalettik... Şîrler pençe-i* kahrımızda lerzân olurken, felek bizi de bu gözleri ahuya zebûn etmez mi? Ne zilletlere katlanmadık bu dildade uğruna, ne fedakârlıkları göze almadık ki!
“Her şahıs tasavvurlarını kendi lisanı üzre kurup da sonra başka lisana tercüme ettiği gibi, her millet vak’aları kendi tarihine göre tertib edip, öteki tarihleri ona kıyasla bulur... Yani her millet kendi tarihini muhafazaya mecburdur” diyor Ahmet Cevdet Paşa. “Binâenaleyh, bizde de hicretin tarih başlangıcı olması emr-i tabiîdir”. Tarih, gerçekte iki kısma bölünebilir. Paşa’ya göre: “asr-ı Âdemden, asr-ı İslâm'a kadar” olan zaman eski çağdır; ondan sonra yeni çağ İslâm’la başlar. ‘Yeni tarihi de iki kısma ayırabiliriz: ikinci kısmın mebdei, matbaanın keşfidir.”
119 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.