Bu hadiste Allah dostlarına verilen imkan ve yetkilerin ne boyutta olduğunu büyük müfessir Fahreddin Râzî (rah) şöyle belirtir:
*"İnsan samimiyetle Allah teala'ya itaat etmeye devam ederse Allah'ın, 'onun gözü ve kulağı olurum' buyurduğu bir makama yükselir. Allah'ın kuluna ikram ettiği celal nuru, kulakta olunca o yakını da uzağı da işitir. Bu nur göz halini alınca, normal bir göz yakını gördüğü gibi uzağı da görür. Ve yine bu nur, kulda bulunan bir el olunca o elin zora, kolaya, yakındakine, uzaktakine ve çok şeye gücü yeter."* (Fahreddin Râzî, Mefatihu'l Ğayb)