Oğuz

Oğuz
@GasilhaneliBirMorg
2 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Oğuz

Oğuz

, bir kitap okudu
320 syf.
·
Puan vermedi
Osmanlı Sefirleri ve Sefaretnameleri
Faik Reşit Unat
8/10 · 3 okunma
Reklam
Molla Lütfi
2. Beyazıt'ın saltanata gelmesinden sonra, Sinan Paşa ile birlikte Molla Lütfi İstanbul'a dönerek, önce Bursa, sonra Edirne, sonunda Fatih medreselerine müderris tayin edilmişti. Bu son tayin eskiden beri eserlerini eleştirerek rahatsız ettiği, zamanın bilginlerinden İbrahim Hatip-zade'nin kıskançlığını kabartınca, samimi bir Müslüman, fakat derslerinde dinin daha ziyade vicdani ve ruhi kısımlarına önem veren Molla Lütfi'nin dinsizliği iddiası ortaya atılmış ve bir büyük meclis huzurunda muhakeme edilerek, iki yüz şahit dinlendikten sonra, bazı azanın muhalefetine rağmen, Hatip-zade fetvasıyle, katline karar verilmiştir. 2. Beyazıt, bu kararı derhal tasdik etmemiş ise de, Hatip-zade'nin ısrarıyla, nihayet tasdik etmek zorunda kalmış ve 900=1494 yılı rebiülevvelinin yirmi beşinci perşembe günü Lütfi, Sultanahmet meydanında, idam edilmiştir. Muhakemesi sırasındaki savunmaları ve haksız yere öldürülmesi, ulemanın ve halkın çok üzüntüsüne sebep olmuş ve şairler vefatına birkaç tarih düşürmüşlerdir. Cereyan tarzı ve savunmaları bakımından bir dereceye kadar Sokrat trajedisini andıran bu vaka, Osmanlı Türkiyesinde ilim ve fikir adına uğranılan ilk felaket olsa gerekir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Molla Lütfi
Kendisi şaka ve mizaha çok düşkündü, zamanının ulemasını eleştirme ve kınamayı pek severdi. Hocası Sinan Paşanın tavsiyesiyle Fatih'in hafız-ı kütüplüğüne tayin edilmişti. Daha Fatih zamanında hoş, fakat laubali sözleriyle herkese sataşan bu genç bilgin hafız-ı kütüplüğü sırasında padişahla işi latifeye kadar vardırmıştı. Mesela bir gün Fatih kütüphanede bir kitap istemiş, Lütfi yüksek bir yerde duran kitabı almak için, bir taşa basarak kitaba uzanmış, padişah: «Ne yapıyorsun? O taş, İsa peygamberin üzerinde doğduğu taştır» demiş; bir müddet sonra Molla Lütfi, tozlu bir bezi padişahın dizleri üzerine koyunca, padişah: «Bu ne hal?» diye sormuş, Lütfi derhal: «Padişahım, ne bihuzur olursuz, bu İsa aleyhisselamın beşiğinin örtüsüdür » diye cevap vermiştir. Böyle herkesle yaptığı bazen acı, bazen tatlı latifeleri anlatılır. Hatta Molla Lütfi'nin salt mizah üzerine Makale fi Usul Süca adlı bir risalesi de vardır (bkz. Fuat Köprülü, Hayat mecmuası, IV, 426). İşte zamanının ulemasını acı acı eleştirmesi herkesin hoşuna gitmeyen bu bilgin, sonunda, her vakit olduğu gibi, bu huyunun cezasını ağır bir yolda çekmiştir.
Oğuz

Oğuz

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Bir Evin Hikayesi
Vasilis Dimitriadis
9.5/10 · 22 okunma
Reklam