Rabia

Rabia
@Geceleyinkosu
Üzerimde yıldızlı gök, içimde ahlak yasası.
Çünkü halk Hamlet'i sever. Sevgi sihirdir: Kireçli su tahtayı taş gösterir ya, Kusur erdem gözükür sevgiyle bakınca.
Reklam
hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil her şey hatırlandığı gibi.

Reader Follow Recommendations

See All
bellek en zayıf yerinden kopuyor ve yine oradan bağlanıyor, gelip gelip takılacağın bir düğümle
Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun! Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun.
Reklam
iyiydik penyelere inanıyorduk. monogamiye ve sürprizlere sürpriz diyen bir ağzın kibirli büzülüşüne bikini adasına ve bahçıvan pantolonlara kremlere ve troçki'nin dürüst biri olduğuna nedense kiraz zamanına, tanpınar'a "istanbul dünya başkentidir" cümlesine ve kepekli pirince terlemeye, rutubete, madonna'ya vatan değerli bir arsadır, millî emlakçılara devlet demiryollarına ve halkın karayollarına çift güllü yasin kitaplarına mor beyaz afyon çiçeklerine değil ama bir daha: çift güllü yasin kitaplarına
Hayat tekrardan ibarettir çünkü. Hayatın gücü tekrarın gücüdür. Günlerin, ayların, mevsimlerin gücü. Tabii bir de şiirin. Şiirlerin tekrar eden dizelerinin gücü... Dinlere ne demeli? Hindu'nun mantrasını tekrar etmesi, Müslüman'ın tespih çekmesi ve senin Yemek güzel olmuş mu? diye sorman
Sevilmek ne ulvi bir şey. Ondan daha ulvi olan ise sevmek. Yürek tutkuyla yücelir.
Ümitsizce ölecek olan bu adam için ölüm bir uçurum gibiydi. Bu kasvetli eşiğin önünde titrerken korkuya kapılarak geri çekiliyordu. Başına gelenlere tamamıyla kayıtsız kalacak kadar cahil değildi. Onda derin bir şok etkisi yaratan mahkumiyeti, bizi hayat dediğimiz o gizemler aleminden ayıran bölmeyi sağından solundan çatlatmıştı. Hiç durmadan o bölmenin ölümcül gediklerinden bu dünyanın dışına bakıyor ve sadece karanlıkları görüyordu
Yaşamak aslında birbirinden kopuk yaşantılar arasında bağlantılar kurmaktır. Bir hatırayı diğerine bir fotoğraf albümü değil yaşayan bir insan bağlar.
Reklam
Yıldızlı bir gecede, gökyüzünün altında kendini acemi ve çaresiz hissedersen, bu, yıldızlara bakarak başka şeyler düşündüğün içindir. Yıldızlara bakarak yalnızca yıldızları düşünmek gerekir.
Bana, insan yalnızca kendini anlayabilirmiş gibi geliyor. O da zaman zaman.
Anne ve babayı ya da çok eski bir arkadaşı kaybetmek çoğu kez geçmişi kaybetmektir: ölen kişi çok eski dönemlerin değerli olaylarının yaşayan tek tanığı olabilir. Ama bir çocuğu kaybetmek geleceği kaybetmektir: kaybedilen, kişinin yaşam projesinin ta kendisidir - ne için yaşadığı, gelecekte kendini nasıl tasarladığı, ölümü aşmayı nasıl umit edebileceğidir (insanın çocuğu aslında onun ölümsüzlük projesidir). Bu durumda, mesleki dilde, anne babanın kaybı "obje kaybı" ("obje" insanın iç dünyasının oluşumunda etkili rol oynamış kişidir) iken çocuğun kaybı "proje kaybı"dır (yaşamın yalnızca nedenini değil nasılını da ortaya koyan belli başlı, düzenleyici yaşam prensibinin kaybı). Bu durumda çocuk kaybının katlanılması en güç kayıp olmasına, birçok anne babanın beş yıl sonra hâlâ yas tutuyor olmasına, bazılarının hiçbir zaman kendilerine gelememesine şaşmamak gerekir.
Sayfa 158Kitabı okudu
"Gerçeği bilmek istemiyorum Sulhi. İnanabileceğim bir yalan olmadan ayakta kalabilir miyim sanıyorsun?"