Erken ölümlerin ardından
Hep aynı yere dönerken
Islak sokaklar boyu düşündüm
Borcum varmış gibi kendimden
Gülümseme beklerken
Tren yolları boyu düşündüm
Biri var demek isterdim herkese, beni seven ve değer veren biri var diye haykırmak isterdim. Evet biri var ama ne sevmeyi bilir ne terk etmeyi... Bir şarkı mırıldanır telefonum, sözleri incitir yüreğimi. “Sevilmek ne çok yakışır sana” ardından acımadan devam eder sözlerine “adının yanında ne güzel durur adım”. Uzaklarda bir yerde insanlar seviliyor. Sevilmek yakışmazmış demek ki bana... adı da adımın yanında güzel durmaz sanırım. Halbuki sevilmek herkesin hakkı değil miydi? Nasıl layık görülmemiştim sevgiye? Bana neden yakışmamıştı sevilmek?
Ve biri vardı. Şimdi yabancıyız ama eskiden avuç içlerime buseler kondurmuşluğu var. Saçlarımı okşamışlığı, hislerini içime işlemişliği var. Korkmadan sevgisini hissettirmişliği bile vardı. Öyle ki... bir zamanlar bana da yakışmıştı sevilmek.
Aslında biri var. Yaptığı şeylerin hiçbirini benim için yapmamıştı. O beni sevmiyordu, o sevmeyi seviyordu. Bazı anlar olmasın isterdi insan. Olduğu için günlerce ağladığı anlar... gözyaşlarını herkesten sakladığı anlardır o anlar, kendisinden bile...