Gizem Yavuncu

Gizem Yavuncu
@Gizemyavuncu
Hacettepe üniversitesi gıda mühendisliği
İzmir
53 reader point
Joined on January 2020
Dünyaya düzgün biçimlenmiş uzuvlarının hepsi yerli yerinde gelmek, acımasız değil sevgi dolu bir anne babanın evladı olmak, coğrafi ya da toplumsal tesadüfler sayesinde savaştan ya da yoksulluktan kurtulmuş olmak tamamen şansa bağlıydı. Dolayısıyla rahat rahat erdemli olabilmek de.
Reklam
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Su
SuBuket Uzuner
7.9/10 · 5k reads

Reader Follow Recommendations

See All
'Saf' ın , anadillerinde yüzyıllarca 'katıksız' anlamına geldiğini unutup şimdi onu yalnızca 'salak' anlamında kullanan milletlerin mutluluğu, saflığını tamamen yitirmişti.
Sık görüştüğümüz, beraber çalıştığımız, bazen - eğer varsa- ailemizden daha fazla zaman geçirdiğimiz insanları aslında sandığımızdan az tanıdığımızın farkına vardığımızda, derin bir boşluğa düşmüş gibi oluruz. Bu boşluk, biraz da kendi bencilliğimiz ve egomuzla yüzleşmenin uçurumudur.
Reklam
Kalplerini gülümseme maskesi arkasına saklayarak daha fazla kırılmaktan korumaya çalışanlar, bir gün artık sahiden gülümseyemediklerini fark ederler. Çünkü artık gülüşün gerçek dürtüsünü ve rengini unutmuş, böylece yitirmişlerdir. Unuttuklarımızı yitiririz!
Dünya, aradığını çok isteyenin bulmak, az isteyenin şikayet etmek, hiç istemeyeninse seyretmek için zaman harcadığı bir gezegen değil mi?
İnsanın en büyük kepazeliği bağışlama duygusuydu. Kötülüklerin sürekli tekrar etmesinin nedeni de bu olabilirdi. Kendimizi hoş görmemiz, eninde sonunda inandırıcı bir gerekçe bulmamız. Olmadı, ben aciz bir kulum, her türlü kötülüğü yapabilir, suçu işleyebilirim ama yaradanıma sığınır, kendimi bağışlatırım ucuzluğu.
"Sen iyi biri misin?" diye sordu Bessie. Çok tuhaf bir soruydu bu ve bir çocuk böyle bir soruyu, ne kadar kolay yanıtlanacağını bilecek kadar görmüş geçirmiş olmadığı için sorardı.
Yerinde, haklı bir kinin amacı bellidir ; buna erişince yatışır. Ama, can sıkıntısı yüzünden kötülük edenler vazgeçmezler huylarından hiçbir zaman, çünkü canları sıkılır hep.
Reklam
En kötü kölelik insanın kendi düşüncesinin kölesi olması ve ona her şeyi feda etmesidir. İnsanın kendi kendisini aldatmaması gerekir.
İnsan hayatında öyle bir yaşa gelir ki, insan o yaşta haksız olmaya, kendisine öğretilmiş olan bütün hayranlıkları ve saygıları içinden söküp atmaya - yalan ya da gerçek her şeyi, kendisince doğrulanmamış her şeyi inkar etmeye cesaret etmelidir.
İnsanların çoğu yirmisinde ya da otuzunda ölür. Bu sınırı aşınca artık kendi kendilerinin yansımalarından başka bir şey değildirler ve bundan sonraki yaşayışları kendi kendilerini taklitle geçer.
Sevilen insanın yokluğu ölümün yalnızca bir başka yüzüdür. Bizim için en aziz varlığın canlı canlı yok oluşuna tanık olmuşuzdur. Hayat silinir gider, kapkara bir uçurum açılır önümüzde... Yokluktur bu.
351 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.