Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdullah Arıkan

Reklam
Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. -Buna sebepte yok çünkü. Ne taze bir ölüye sahibim, ne felâket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.-
Sayfa 155 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Her gidişimde, hastahanelerin bahçeleri bana hüzün verirdi. Bunun mânâsını şimdi bulmaya çalışıyorum ve hastalıkla tabiat arasındaki büyük tezadı anlıyorum. Bu, bir bahçeden hastahaneye girerken ve bir hastahaneden bahçeye çıkarken en çok hissedilen şeydir.
Sayfa 13 - ÖtükenKitabı yarım bıraktı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dış kapının kapandığı duyulmamıştı; herhalde açık bırakmışlardı, büyük bir felaketin yaşandığı evlerde bırakıldığı gibi.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün hepsinin yüzünü!
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bugün benim için gelenlerin birçoğu bir gün buraya kendisi için gelecek.
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her hecesi düzeneğin bir parçası gibi. Kafamda canavarı andıran o sehpayı bir inşa edip bir yıkıyorum.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şimdi Tanrı'ya şükür, hiç umudum kalmadı.
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur.
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sayfa 164 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Onların beni anlamalarına imkân yoktu. İzahat vermeye de asla mecbur değildim.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz?
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bütün mesele, etrafındakilerin onu tanımamasındaydı ve o da kendini tanıtmak için herhangi bir teşebbüste bulunacak adam değildi.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beni hiç tanımamış olan sana...
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ah, bilmiyordun ki beni, hayatımla ilgili hiçbir şey bilmedin ki!
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir amok koşucusuysanız uzun süre cezasız kalamazsınız, eninde sonunda sizi yere sererler ve umarım benimki de yakındır...
Sayfa 58 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ben... bu kirli yalnızlık içinde utanmayı tamamen unuttum, insanın ruhunu parçalayan ve kemiklerinden iliğini emen bu lanet olası ülkede.
Sayfa 12 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kuşlar Horozlar Yararlı bütün yaratıklar Ve Müslümanlar herhalde bunun için daima güneş doğmadan kalkıyorlar.
Sayfa 7 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Bakmak ve Görmek
Bugün tabiat ne kadar güzel. Kuşkusuz her gün böyle bu. Ama güzelliği görmek her zaman mümkün değil. Bakmasını bilmek gerek. Acılara, hastalığa ve yorgunluğa rağmen bakılabilir. O zaman güzelliğin içinde bütün bunlara da iyi gelen bir düşünce olduğu görülür. O "düşünce" yi bir kere ellerine geçirmiş olanlar başlarına gelen bütün sevinçlerin ve acıların külfetine daha kolay katlanabilirler: Mutluluk da tahammül ister. Onu da iyi anlamalı.
Sayfa 6 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlık ağacının kırılmış dalıyız biz.
Sayfa 55 - Doğan KitapKitabı okudu
His
Dizlerimizde geçmek üzere olan yaraların üstündeki kahverengi kabuğu kaldırıp altındaki pembe cılk eti ortaya çıkarmanın acılı zevki...
Sayfa 23 - Doğan KitapKitabı okudu
İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şeyde var olacaktır.
Sayfa 162 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
İnsan
Hiçbir zaman, "Sesi nasıl? Hangi oyunları oynamayı tercih eder? Kelebek toplar mı?" diye sormazlar. " Kaç yaşında? Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası ne kadar kazanır?" diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onları.
Sayfa 21 - Fom KitapKitabı okudu
Gülüşü, çölün ortasında bir su kaynağı gibiydi benim için.
Sayfa 94 - Fom KitapKitabı okudu
"Sizler yeni bir gün doğumunu bekleyebilirsiniz, benim buna gücüm kalmadı..."
Sayfa 79 - İş BankasıKitabı okudu