Debbie macomberdan yeni başladığım serinin, ilk kitabına oldukça ısındım. Karakterlerin sayısı, hikayelerin birleşimi ve seride adı geçen karakterleri sonraki kitaplarda karsimiza cikarmanin ayarlamasini çok iyi biliyor yazar.
Bu kitap icin tek elestirim aby ve Angela arasında mezarliktaki konuşmaydi. Biraz daha gerçekçi olabilirdi. Onun dışında severek okudum
İnce bir gerilim kitabı okumak istediğim için sadece puanına bakip detaylıca incelemeden kitaba başladım. Heralde bu zamana kadar okuduğum en kötü kitaptı.
Saçma bir gerilim , Saçma bir cinsellik , detaylandirilmamis bir final...
Zaten ben metafor insanı değilken çok yanlış bir kitap seçimi yapmışım. Tavsiye etmiyorum.
Yabancı KucakIan McEwan · Ayrıntı Yayınları · 2004410 okunma
İnce ama hikayesi anlamlı, verilecek detaylar kitabı sıgdırılmıs. Sıkmadan, aşırı dram yansıtılmadan konu aktarılmış.
Hz. Süleyman'ın öz anne ve bakan anne arasındaki seçimi daha önce duymamıştım. Olaylar orda güzel bütünleşti.
Güzelce okundu. Tavsiyedir.
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126.6k okunma
Debbie macomber benim favori yazarım ancak bu kitabı digerlerine oranla bir tık aşağıda kaldı. En son yazardan ruzgarin getirdigini okumuştum açık ara fark var. Sevmedim diyemem ama çok da bayıldığım söylenemez
Bir kitaba başlamadan önce burdan puan ve yorumlarına mutlaka bakıyorum. Kitap benim için görünen puanın üzerindeydi. Yorumlarda yer yer uzatılmış, sıkıldım diyenler olmuştu. Beni hiç sıkmadı. Aile , kardeşlik, aşk ilişkileri ile harmanlanan kafa dağıtmalık güzel bir kitaptı. Türü sevenler şans vermeli.
İlk kitap yüreğinin götürdüğü yere git , beni çok etkilemişti. İkinci kitabin varlığından ilk kitap bitip yorum girdikten sonra haberdar oldum. İkinci kitaba dair yorumlardan dolayı beklentimi çok yüksek tutmadım. Okurken hiç zorlanmadım.beni sıkmadı. Bu kitabında güzel alıntıları vardı ama favorim açık ara ilk kitap.
Bu kitabi torunun bakış açısından okuyoruz. Kısaca yorumum derdin büyügünu hep çocuklar çekiyor. Olan hep çocukların hayatına oluyor.. hayatlar farklı yerlere savruluyor. Okumayı düşünenler şans verebilirler. Kitap kendini okutuyor.
Gecenin ağırlığı, yanıtı olmayan soruların ağırlığıdır. Geceler hastalara, huzursuzlara aittir ve onun zorbalığından kurtulmanın yolu yoktur. Bir ışık yakılabilir, bir kitap açılabilir, radyoda avutucu bir ses aranabilir ama gece gene pusudadır: Karanlıktan geliriz, karanlığa döneriz ve evren form kazanmadan önce mekân karanlıktı.
Belki de bu nedenle kentler giderek daha aydınlık ve eğlence dolu olmaktadır: İnsan isterse gecenin herhangi bir saatinde yiyebilir, bir şeyler satın alabilir, eğlenebilir.
“Neden bütün âşıklar denize bakmayı severler, biliyor musun?” dedi. “Çünkü aşklarının ufuk gibi sonsuz olduğunu düşünürler. Hayalî olan duygularını, hayalî olan bir çizgiye bindirirler.”