Gecenin ağırlığı, yanıtı olmayan soruların ağırlığıdır. Geceler hastalara, huzursuzlara aittir ve onun zorbalığından kurtulmanın yolu yoktur. Bir ışık yakılabilir, bir kitap açılabilir, radyoda avutucu bir ses aranabilir ama gece gene pusudadır: Karanlıktan geliriz, karanlığa döneriz ve evren form kazanmadan önce mekân karanlıktı.
Belki de bu nedenle kentler giderek daha aydınlık ve eğlence dolu olmaktadır: İnsan isterse gecenin herhangi bir saatinde yiyebilir, bir şeyler satın alabilir, eğlenebilir.