Örneğin paranın nesnel bir değeri yoktur. Kağıt bir parayı yiyemez,
içemez ya da giyemezsiniz. ama insanlar değerine inandığı
sürece parayla yemek, içecek ve kıyafet satın alabilirsiniz. Fırıncı
bir anda paraya olan inancını kaybedip bu kağıt parçasına karşılık
bana ekmek vermeyi reddederse birkaç sokak ötedeki süpermarkete
giderim. Ancak süpermarketteki kasiyer, işportacılar, alışveriş merkezleri
de artık bu kağıt parçasını kabul etmiyorsa o zaman para
değerini yitirecektir. Kağıt parçası var olmaya devam edecektir tabii
ama değerini yitirecektir.
Bu gibi durumlar zaman zaman yaşanır. 3 Kasım 1985'te Myanmar
hükümeti beklenmedik bir anda yirmi beşlik, ellilik ve yüzlük
kyat banknotların artık tedavülden kalktığını ilan etti. Paralarını
değiştirme şansından mahrum bırakılan insanların hayat boyu dişlerinden
tırnaklarından artırdıkları birikimleri değersiz kağıt parçalarına
dönüştü. Feshedilen banknotların yerine hükümet Myanmar'ın
diktatörü General Ne Win'in yetmiş beşinci doğumgününü kutlamak
adına yetmiş beşlik kyat banknotlar bastı. Ağustos 1986'da
on beşlik ve otuz beşlik kyatlar dolaşıma girdi. Söylentilere göre
numerolojiye inanan diktatör için on beş ve otuz beş şanslı sayılardı.
Ne var ki yeni banknotlar tebaasına pek şans getirmedi. 5 Eylül
1987'de hükümet yine ansızın otuz beşlik ve yetmiş beşlik banknotların
artık para olmadığına hükmetti.
Her birimiz belirli değerleri ve kuralları olan kendine ait bir ekonomik ve siyasi sistemle idare edilen belirli bir tarihsel gerçekliğe doğarız bu durumun doğal sabit ve engellemez olduğunu düşünerek bu gerçekliği olduğu gibi kabul ederiz dünyamızın bir dizi raslantı sonucu ortaya çıkmış bir olayla meydana geldiğini tarihin sadece teknoloji siyasetle toplumla değil aynı zamanda düşüncelerimiz, korkularımız ve rüyalarımızla şekillendiğini unuturuz geçmişin soğuk eli atalarımızın mezarlardan çıkıp boğazımıza sarılarak bakışımızı tek bir geleceğe yönlendirir. Doğduğumuz andan itibaren hissettiğimiz o eli yüzünden bunu var oluşumunu doğal ve kaçan bir parçası sanırız. Bu nedenle nadiren kendinize sarsıp Özgür kılarak başka gelecekler tasavvur ederiz
Tarihçilerden de hatalarımızın davranışlarını incelemeleri ve daha aklı başına kararlar alıp benzer hataları yapmamamızı engellemeler istenir ancak günümüzde geçmiş zamanların aksine bu beklentiler hemen hemen her zaman başa çıkar