Sabitlenmiş gönderi
İnsan isyan etdiyi herşeyin nankörü olmuştur bir zamanlar.....
Eskiye gidiyorum sevdiğim. Hep eskilerdeyim , hiç düşünmüyorum geleceği. Tat vermiyor ki şu gelmeyen gelecek. Bizi hep gelicek diye düşünemiyorum, hep geçmişe koyuyorum hayalimde hayal kurmuyorum. Her şey olup bitmiş gibi anımsıyorum bizi. Unutmuyorum, yaşıyorum o anları. Saklıyorum seni bir gizi, bir mutlağı saklar gibi. En derine, en özele gömüyorum senli beni . Sevdiğimi toprağa verir gibi kendimi de gömüyorum. Bulamıyacak gibi, ama her yağmurdan sonraki toprak kokusunda en derinden hiss edecek gibi. Seviyorum seni hep sevdiğim gibi. Hiç bir zaman deyişmeyecek geçmiş gibi bilinmeyen bir muamma gibi değil....
Okur Takip Önerileri
...anlamlı
Uyku dediğimiz zihinsel kapanma çok garip birşey. İnsan daha anne karnındayken hiç uyumaz gözler hep açıktır. Sonra dünyaya gelir ilk önce 24 saatlik günün 20-23 saat arasını hep uyur, diğer 2-3 saat yemek falan gibi şeyler için uyanıktır. Sonra büyür ve bu zaman çerçevesinde vücudumuzun uyku saati azalır gün boyu 5-6 saata kadar iner. Daha sonra yaşlanırız ister ağrılar isterse de dünyanın ahirete zorlayan derdi uyutmaz insanı. Ve daha sonra hak tecelli eder insanın beden elbisesi ebediyyete uykuya dalar. Hiç uyumadan geldiğimiz dünyayı uyuyarak terk ederiz.....
Alıntı
Elbette içinde beliren o duyguları yaşayacaksın. O duyguların içinden geçeceksin, karanlık bir tünelden geçer gibi ama geçecek, bitecek buna da izin vereceksin. Sürekli başa dönüp o anı yaşamak ve keşkelerle dolu cümleler kurmak, sadece o tüneli uzatacak ve senin aydınlığa çıkmanı zorlaştıracak. Yaşanan bu olay senin dışında bir şeydi. Sen elinden geleni yaptın, disiplinli bir şekilde çalıştın, inandın kendine. Bu senin öngörebileceğin ve önlem alabileceğin bir durum değildi. Olan oldu ve bitti. Geçmişte bırakmazsan sürekli arkana bakarak yoluna devam edersen, önündeki diğer fırsatları görmeyi de kaçırırsın...
Asya derin uykusunda. Uyansa her şey daha mı güzel olacak? İyisi mi, bırakalım uyusun. Belki bir gün bir prens gelir ve onu uykusunun en güzel yerinde öper.
Ancak büyük hüzünlerin olmadığı yerde büyük sevinçler de olmaz, aidiyet hissinin olmadığı yerde kendinizi adayacağınız bir dava, hayatınızı yüceltecek bir ülkü de yeşermeyebilir. Korunmuş ve sınırları çizilmiş bir hayatın içinde, konforlu bir biçimde yaşar gidersiniz.
Kırılma noktaları... Belki neden yaptım, keşke yapmaz olsaydım diyeceğiniz; belki de neden yapmadım, keşke harekete geçseydim diyeceğiniz pişmanlıklar... İnsan hayatını kökünden değiştiren, altın külçe değerinde saliseler, saniyeler, dakikalar, saatler... Anlık kararlar, onarılmaz hasarlara gebe ya da paha biçilemeyecek kazançlara... Değişen tek şey eylemler, değişmeyen tek şey samimi iyi kiler ya da çoğu zaman pişmanlıklar...