Tuğba

Geri Gelen Mektup
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru
Reklam
Bizler değildik bu odayı isteyen veya bu müziği Sadece içeri davet edildik Bu yüzden madem etrafımız karanlıkla çevrili Hepimiz ışığa dönelim yüzlerimizi Hepimiz direnelim güçlüklere Minnet duymak için bize verilene Neşenin heyecanını duyalım diye acı verildi bize Ölümü reddetmemiz için hayat verildi bize Bizler değildik bu odayı isteyen veya bu müziği Ama madem burdayız Dans edelim hadi 11.22.63
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.
William Shakespeare
William Shakespeare

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Masa da masaymış ha
Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür Masaya biranın dökülüşünü koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını koydu. Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu.
Edip Cansever
Edip Cansever
Gerçek anlamda yakınlık,ona bakınca kendinizi bulduğunuz insandır. Ama bulduğunuz kendiniz, benzeriniz değil, bir elmanın diğer yarısı gibi sizi tamamlayan kişidir.
Erik H. Erikson
Erik H. Erikson
Reklam
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.