Eğer bir gün karada gemi yapmak zorunda kalırsan "Hani bunun denizi!?" diyenlere kulak asma. Sen tahtalara çivi çakmaya devam et; yeri ve zamanı gelince Allah denizi senin ayağına getirecektir.
İnsanı keder ve üzüntüye boğan müsibet ansızın çattığında kalbi sarsar ve ona değmesiyle rahatsız eder. Müsibet ilk geldiği anda sabredebilirse hiddeti kırılır, kuvveti zayıflar, sabrı devam ettirmek kolaylaşır. Çünkü müsibet, yeri olmayan kalbe gelince rahatsız eder ki işte bu, müsibetin ilk başa geldiği andır. Bundan sonra müsibet kalbe gelmeyi sürdürdüğünde kalp onun artık yeri olur ve kalp, ondan kurtulmanın çaresi olmadığını anlar, kalbin sabrı mecburi sabra dönüşür.
Günler geçip gidiyordu; çaba göstermek için savaşıyor, bağırıyor, oynuyordum; ama kalbimdeki kulakçıkların en son kıvrımına kadar kederliydim."
-Nikos Kazancakis, Zorba