Gözde

Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.
Sayfa 90 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Acı masuma da yalan söyletir. Publius Syrus
Sayfa 80 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayat kaçmaya çalışanlar için ağırdı. Durup yüzleşmek, kendin olmak için çaba göstermek, gerekirse yeniden doğmak için yaşarken ölmek şarttı.
Sayfa 72 - Destek YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
İki kalp
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Sayfa 241 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yırtılan İpek Sesiyle
Ya gelecek zamanlar? diyorsun. Sevgili yabancı, bir erginliktir aşk. Ne var ki mutluluğun kendisi değildir. Yine de en büyük kanıtıdır onun. İnsanın aslan kanıtıdır, güneş kanıtıdır aşk.
Sayfa 88 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya Yokluğun gayri şuradan şuraya geldi Bir günler şölenlerle egemen ülkende Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor N'olur ağzından başlayarak soyunmaya Bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme Çık gel bir kez daha yıkıntılardan Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat
Sayfa 49 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim.
Sayfa 7 - İletişimKitabı okudu
"Yatayım biraz," dedim. "Zor yatarsın," dedi bi tarafım. Yokladım kendimi. Maşallahım vardı. Bu geceyi de uykusuz götürürdüm. Oturdum masaya, hikayeyi çantadan çıkardım. Birbirimize baktık. "Hikaye," dedim, "gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikaye koyalım." "Sen zaten neyi tamam ettin ki?" dedi bana. "Aslında tam diye bir şey yoktur," dedim, "her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür."
Sayfa 45 - İletişimKitabı okudu
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Sayfa 42 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insalara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
Sayfa 148 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... Ama şimdi inanıyorum... Sen beni inandırdın... Seni seviyorum... Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...
Sayfa 136 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Geçici heveslerimiz olmasa iyi insanlardık aslında.
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım
"Bir keresinde, günde tam kırk dört kez gün batımını izlemiştim," demiştin bana. Hemen ardından da eklemiştin: "İnsan çok üzgün olduğunda gün batımını izlemeyi daha çok seviyor, biliyor musun?" Bunun üzerine sordum: "Çok mu üzgündün, gün batımını kırk dört kez izlediğin o gün?" Ama Küçük Prens yanıt vermedi.
Telefonu kapatıp aynanın karşısındaki koltuğa oturduğumda kulaklarımda hâlâ annemin sesi çınlıyordu: "Hayat, kadınlara acımasız davranıyor Karen."
Sayfa 301Kitabı okudu
Sadece "bırakın" demişti müritlerine. Çünkü dünya bir imtihandır diye buyrulmuştu. Cahillik engelinden atlayamayan, bilgi yükünü taşıyamaz.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Taşta kan vardı, insanların yüreklerinde nefret, dolunayda derin bir sükunet.