Halil

Çok iyi tanıdığı bir şeye sıkı sıkıya tutunuyor ve bunun adına da sadakat diyor.
Reklam
Hakikatin düşmanı yalanlar değil, inançlardır.
Başını salladı, bu marazi düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordu. Nereden çıkmıştı bu düşünceler? Nietzsche ile ölüm hakkında konuştuğu için miydi? Nietzsche bu düşünceleri kafasına sokmaktan ziyade onları serbest bırakmıştı. Hep oradaydılar; hepsini daha önce de düşünmüştü. Peki ya onları düşünmezken zihninde nerede duruyorlardı? Freud haklıydı: Beyinde bilincin ötesinde olan ama hep tetikte bekleyen ve her an bilinçli düşünce sahnesine çıkabilecek olan bir düşünce deposu olmalıydı.

Reader Follow Recommendations

See All
"Ümit mi? Ümit kötülüklerin en büyüğüdür!" Nietzsche haykırıyordu artık. "İnsanca, Pek İnsanca adlı kitabımda, Pandora'nın kutusu açıldığında ve Zeus'un oraya yerleştirdiği kötülükler insanların dünyasına saçıldığında hiç kimsenin farkında olmadığı son bir kötülük kalacak; o da ümittir, demiştim. O zamandan bu yana insanlar o kutunun ve içindeki ümidin iyi bir şey olduğu yanılgısı içindeler. Ama Zeus'un insanın eziyet çekmeye devam etmesi arzusunu unutup gittik. Ümit kötülüklerin en büyüğüdür çünkü eziyeti uzatır."
Doğru seçimin yolu ancak hakikatin güneşinde açılır.
Reklam